| Raporlarım Kahire de Sir Evelyn Baring'e olaydan önce ulaştırılmışdı. | Open Subtitles | تقاريرى أرسلت الى سير ايفيلين بارينج فى القاهرة قبل الاحداث |
| Stewart, Calais'e vardığımızda bir telegraf yolla. Sör Evelyn Baring, Kahire. | Open Subtitles | ستيوارت ، أرسل برقية بمجرد أن نصل كاليه ، سير ايفيلين بارينج ، القاهرة |
| Kötü birşey görmedim, Sör Evelyn. Zübeyir Sudanlıdır. | Open Subtitles | لا أجد شيئا فاحشا ايفيلين الزبير سودانيا |
| Britanya hükümetinden olan bu öneriyi kabul etmelimiyim, Sir Evelyn? | Open Subtitles | هل هذا العطاء من الحكومة البريطانية سير ايفيلين ؟ |
| Fakat Evelyn, benim nişanlım, kulağımın dibinde dır dır ediyor. Annie Leibovitz. | Open Subtitles | ولكن ايفيلين,خطيبتي المفترضة لا تكف عن الكلام في اذني |
| Evelyn'in en yakın arkadaşı Courtney Rawlinson ile... ilişkim olduğunu bilip bilmediğini de umursamıyordum. | Open Subtitles | أنا ايضا لست متأكد اذا كانت ايفيلين تعرف أني أقيم علاقة مع كورتني رولنسون أقرب أصدقائها |
| Evelyn ? | Open Subtitles | أعتقد أنها تتناول العشاء مع ايفيلين ويليامز |
| Evelyn, bir saattir tuvalettesin. | Open Subtitles | ايفيلين , من فضلك هل يمكن ان تخرجي من الحمام؟ أنت في الحمام منذ ساعة |
| Evelyn, bu sabah güneşin doğuşunu seyrettim. | Open Subtitles | أسمعيني , ايفيلين , لقد كنت هذا الصباح على الشاطىء وشاهدت شروق الشمس |
| Evelyn, bir saattir tuvalettesin. | Open Subtitles | كيف سأخرج هذه السيارة من الرمال ايفيلين , من فضلك هل يمكن ان تخرجي من الحمام؟ |
| Şu ana kadar edindiğim bilgiler öyle gösteriyor ki Evelyn, oğlu Jeremiah'ın iş durumuna bir hayli üzülüyormuş. | Open Subtitles | ترى فما جمعته حتى الآن ان ايفيلين أصبحت مستاءة من الوضع الخاص بعمل إبنها جيرمايا |
| Ama gerçek adı Evelyn ise, bu adı çocuğuna da vermesi çok doğaldır. | Open Subtitles | ولكن ان كان اسنها الحقيقى هو ايفيلين اذن من الطبيعى ان نشك انها سوف تعطى هذا الاسم الى طفلتها. |
| Çünkü Evelyn, kadın olduğu kadar erkek adıdır da. | Open Subtitles | على كل حال ,فان اسم ايفيلين يمكن ان يعطى كأسم رجل أو أمرأة. |
| Dinle, evimizdeki o kız artık eski Evelyn değil. | Open Subtitles | أسمع, تلك الفتاة في شقتنا لم تعد ايفيلين |
| Evelyn Biscuit ile ilişkisini kıskandığı için. | Open Subtitles | اوه، لانه كان يغار من علاقته مع ايفيلين بيسكت |
| Evet, Sör Evelyn, bağımsız prenslere emir verdiğinizde, az bir aşağılanma ummak zorundasınız. | Open Subtitles | حسنا ، سير ايفيلين ، عندما كنت تعطى أوامر لأمراء ذوو سيادة عليك ان تتوقع القليل من الإذلال. انه يجعلهم يشعرون على نحو أفضل. |
| Evelyn, bugün sana gelen mektupları teslim aldım. | Open Subtitles | ايفيلين , وصلت هذه الرسائل لك اليوم |
| Evelyn, bugün sana gelen mektupları teslim aldım. | Open Subtitles | ايفيلين , وصلت هذه الرسائل لك اليوم |
| Evelyn, polise, Victor Sweet'e yollanan bir rapor dilekçesi vermiş. | Open Subtitles | -ماذا؟ ايفيلين إكتشفت أمر تقرير مرروه لمصلحة فيكتور سويت |
| Bayan Upward'ın evinde bulduğum bir kitabın içinde Evelyn Hope yazılıydı. | Open Subtitles | على غلاف كتاب وجدته فى منزل مدام ابورد كان مكتوب أسم ,"ايفيلين هوب". |