| zaten sana böyle davranan, bu şekilde konuşan bir çocuksa değmez... | Open Subtitles | على اي حال الشاب الذي يعاملك كذلك و يتحدث اليك بذلك |
| Hiç sorun değil. zaten benim de eskrim çalışmam vardı. | Open Subtitles | لا بأس، لديّ تدريب على المبارزة بالسيف على اي حال |
| Her Neyse, genç kızı yesen de, bir saat sonra tekrar acıkırsın. | Open Subtitles | على اي حال, انت تأكل فتاه, و بعد ساعة تجوع مرة اخرى. |
| Her Neyse, yeni bir daire tuttum ama onarılması gerek. | Open Subtitles | على اي حال ، لدي شقةٌ جديده لكنني ارممها الآن |
| Eğer en yakınınızdaki kapıyı söküp onu yakalamak için daha geniş alan sağlasanız bile, onu yine de kurtaramayacaksınız. | TED | حتى لو انتزعت اقرب باب لكي توفر مساحة أكبر لالتقاطها به ستبقى غير قادر على انقاذها على اي حال |
| Oh bu arada, bahse girerimki bu Hill bizim sandığımız adam değil. | Open Subtitles | على اي حال , ربما اراهن بدولار ان هيل ليس رجلنا المطلوب |
| Herneyse, bu işi bırakıyorum. Çünkü, Kate benim için tek. | Open Subtitles | على اي حال ، انا استقلت وكيت هي نصفي الأخر |
| Seni anlıyorum. Herkes az biraz Erkek Fatma olduğumu düşünüyor zaten. | Open Subtitles | لقد سمعت ذلك الجميع يعتقد اننى سحاقية نوعا ما،علي اي حال |
| Olsun, zaten pek de başarılı değilim. Aslında, belki vardiyamı değişecek birini bulabilirim. | Open Subtitles | لاباس انا لست جيدا على اي حال اسمع ربما يستطيع احدهم ليغطي فترتي |
| zaten sıra seninle Wonder Woman'da. Yeni bir vaka var. | Open Subtitles | انت والمرأة الاعجوبة التالين على اي حال لدينا قضية جديدة |
| Fakat senin sayende, ortaklar zaten seni her türlü sokağa atacak. | Open Subtitles | ولكن بفضلك, الشركاء هم من سيضعوك في االشارع على اي حال |
| Sen gidip ye, canım. Ben zaten aç değilim. | Open Subtitles | امضي انتِ وتناولي الطعام عزيزتي انا لست جائعا على اي حال |
| Hem zaten, o lanet kayayı parçalayacak kadar büyük bir bombamız yok. | Open Subtitles | وعلي اي حال لم يكن لدينا قنابل كافيه لتحطيم تلك الصخور |
| - Hadi. Düğmelerine bastık. Neyse ben senin hesabından ona msj yolladım. | Open Subtitles | علينا ان نضغط على كبسته على اي حال , ارسلت من حسابك |
| Her Neyse, yalnızca yeşil ışığın sana tekrar yandığını söylemek istedim. | Open Subtitles | على اي حال أردت ان تعرفي انك منحت الضوء الاخضر مجددا |
| Her Neyse, buraya gelip gözlerimi kontrol ettirmem için ısrar etti. | Open Subtitles | على اي حال اصر على ان ادخل الى هنا وافحص عيني |
| Görülecek fazla bir şey yok, ama yine de bakıver. | Open Subtitles | لا يوجد الكثير هنا لمشاهدتة ولكن تمتع علي اي حال |
| yine de, ihtiyacımız olan istihbari bilgiyi sağlayabilecek bir hareket şekli var. | Open Subtitles | على اي حال ذلك هو عملهم الذي قد يأتينا بالمعلومات التي نحتاجها |
| Bu tercih ettiğim zaman sayılmaz ama sen yine de getir. | Open Subtitles | ربما لا يمون الموقف مناسبا تماما أحضرها على اي حال |
| bu arada sana o battaniye için iki Dinar veririm. | Open Subtitles | على اي حال سأعطيك دينارين مقابل البطانية |
| Herneyse, bir kaç yıl önce. Annem bu adamla tanıştı. | Open Subtitles | علي اي حال.منذ سنوات قليله قابلت امي هذا الرجل |
| Ancak bu sadece, ilerideki bir güne ufak bir hazırlık... 19 Aralık. | Open Subtitles | علي اي حال ستكون مجرد افتتاحيه لهذا ليوم التاسع عشر من ديسمبر |
| Ama her Nasılsa Terry Rodgers'ın melatonin seviyesi çok yükselmiş. | Open Subtitles | على اي حال,كان عند تيري رودجرز مستويات مرتفعة من الميلاتونين |
| Algı her durumda güvenilmezdir, belirsizdir. | TED | ولذلك فإن الادراك بالفعل مسرب في اي حال |