| iki oglun da öldügü zaman, isin de bitmis olacak, çünkü artik baska çocuk yapamazsin. | Open Subtitles | عِندما يَموت ابنيك، سيكون هذا نِهايَة الأمر لأنكَ لَن تُرزَق بأبناء آخَرين. ليسَ و أنتَ هُنا |
| Sonrasında gelen diğer günlerde hiç evlenmemiş ve çocuk sahibi olmamış olmayı dilersin. | Open Subtitles | ثم تتذكر الأيام الخوالي حيث تتمنى فقط لو أنك لم تتزوج قط أو تحظى بأبناء |
| Bizimkiler genç sayılacak bir yaşta evlenmişler ve çocuk yapmamışlar. | Open Subtitles | لذا والديّ تزوّجا منذ كانا يافيعين ولم يحظيا بأبناء. |
| Hayatını yaşayıp, yaşlanıp ve çocuk sahibi olmalısın... - ve torunların olmalı. - Sorun değil. | Open Subtitles | عليك أن تعيشي وتشيخي وتُرزقي بأبناء وأحفاد. |
| Onlardan çocuk yap, baban gibi. Neden olmasın? | Open Subtitles | أرزق بأبناء معهم، كأبيك، لمَ لا؟ |
| - çocuk değil onlar. Kuzen de değiller. | Open Subtitles | ليسوا بأطفال وهم ليسوا بأبناء خالات |
| Bu yüzden sen bana kimse seninle birlikte çocuk yapmak istemez dediğin zaman... | Open Subtitles | لذا عندما قلت بأن لا أحد ...يريدُ بأن يحظى بأبناء معي |
| çocuk yapalım Wyatt. | Open Subtitles | دعنا نحظى بأبناء وايت |
| Hadi çocuk yapalım. | Open Subtitles | دعنا نحظى بأبناء |
| Mandinka savaşçısının ilk görevi bir aile kurup çocuk sahibi olmaktır. | Open Subtitles | الواجب الأول لمحارب (ماندينكا) هي إنشاء عائلة، وأن يحظى بأبناء |