| Anahtarları sipariş ettim, birkaç gün sonra onları aldı. | Open Subtitles | لذا،وضعت نماذج الطلب من خلاله وقام بأخذها بعد يومين |
| Kundağından aldı, ellerine verdi ve onu eve götürmeni söyledi. | Open Subtitles | , أخذناها من سريرها , وضعناها بين يديك , و أمرناك بأخذها الى المنزل معك |
| Her neyse onu bu gece birkaç arkadaşla birlikte kulübe götürmek istediğimi söyledim. | Open Subtitles | على كل حال, لقد أخبرتها بأني رغبت بأخذها للملهى الليلة مع بعض الأصدقاء, |
| Gizli Servis, Başkanı güvenli bir yere götürmek üzere müdahale etmiş. | Open Subtitles | المخابرات السرية تأهبت ويقومون بأخذها لمكان اَمن |
| Geceleyin hayaletimsi bir surette kızı alıp bütün varlığıyla bizzat iblise takdim etmiş. | Open Subtitles | قام بأخذها في وسط الليل بصورة سحرية خفية وأهدى جسدها وروحها للشيطان بنفسه |
| Onu almana izin vereceğime Candice'i öldürürüm. | Open Subtitles | سوف أقتل (كانديس) قبل السماح لك بأخذها بعيداً عني |
| Ama yarın geceye kadar olacak ve onu partiye götürmeme izin verecek. | Open Subtitles | ولكني سأمتلك واحدة ليلة الغد, وبعدها ستسمح لي بأخذها إلى الحفلة. |
| Bir süre önce odamdaki beşikte bir çocuk vardı ama Sosyal Hizmetler onu benden aldı. | Open Subtitles | كان لدي طفلة في مهدها في غرفة نومي لفترة، وقام مكتب الخدمات الإجتماعية بأخذها بعيدا. |
| Hala emmeye devam ederken onu aldı kucağımdan. | Open Subtitles | لم تنتهي بعد من الرضاعة، وهي تقوم بأخذها منّي |
| Mike'a böbürlendin, Mike nete girdi, ve onu senden aldı? | Open Subtitles | تفاخرت بذلك أمام " مايك " .. ثم قام مايكل بأخذها منك |
| Ortağım, sevgilisi Queens'de mi diye bakmak için aldı. | Open Subtitles | وشريكي قام بأخذها " لرؤية فتاته في "كوينز |
| Ben Witten yatak odası aldı halı lif . | Open Subtitles | الياف سجاد قمت بأخذها من غرفة نوم ويتِن |
| Ama senin yerini doldurması için, senin kocaman bir korkuluk kopyanı yapıp sinemaya götürmek zorunda kalacağım. | Open Subtitles | ولكن لاستبدلك سأقوم ببناء فزاعة مشابهة لك واقوم بأخذها الى السينما معي |
| Onu öldürmek isteseydi, şehirden götürmek için bunca riske girmezdi. | Open Subtitles | ما كان ليخاطر بأخذها من المدينة، كي يقتلها فحسب! |
| Christine'nin bebek grubu bu sabah geç başlayacak eğer onu götürmek istersen. | Open Subtitles | (مجموعة الأطفال الخاصة بـ(كريستين ،في وقتٍ متأخر هذا الصباح إنّ رغبت بأخذها |
| Hayatı kutluyoruz. Onu okul gezilerinde alıp cenaze törenlerine götürerek mi? | Open Subtitles | بأخذها من الرحلات الميدانية البشعه إلى صالات الإستقبال للجنائز؟ |
| Biyolojik ailen hakkında hep bilmek istediğin şeyler burada ve olurda alıp çözmeyi düşünme ihtimaline karşı şifreli. | Open Subtitles | هنا كلّ ما أردتِه عن والديكِ الحقيقيّين وهي مشفّرة تحسّبًا لتفكيرك بأخذها عنوة |
| Biri benden onları alıp bu hâle dönüştürene kadar. | Open Subtitles | حتى قام احدهم بأخذها منّي و حوّلني إلى هذا الحال |
| Onu almana izin vereceğime Candice'i öldürürüm! | Open Subtitles | سوف أقتل (كانديس) قبل السماح ! لك بأخذها |
| Betty, onu almana izin vermeyecekler. | Open Subtitles | بيتي, لن يسمحون لك بأخذها |
| Hadi, onu götürmeme yardım edin. | Open Subtitles | هيا، ساعدوني بأخذها |
| İyi olacak, eve götürmeme izin veriyorlar. | Open Subtitles | -أجل، ستكون على ما يرام . -سيسمحوا لي بأخذها للمنزل . |