| Yani merhum Kardeşine ait alıcılardan şu anda kaç tanesi aktif? | Open Subtitles | أعني، كم من أجهزة الاستشعار الخاصة بأخيك الراحل ما زالت نشطة؟ |
| Ama bunu bir cinayet gibi gösterip, sonra da suçu Kardeşine attın. | Open Subtitles | لكنكم جعلتم الأمر يبدوا علي أنه عمليه قتل ثم حاولت إلصاق التهمة بأخيك |
| Aslında, belki de Kardeşini buraya getirsen, sana orkide senaryosu için yardımcı olabilir. | Open Subtitles | حقيقة لربما يمكنك الاستعانة بأخيك في كتابة السيناريو عن الأوركيد |
| Kardeşini 5 milyon $ değerinde saf eroinle bastık. | Open Subtitles | أمسكنا بأخيك مع 5 مليون من الهرويين النقي |
| Bak Dan, eğer Kardeşinle ilgili bir şeyler öğrenmek istiyorsan, olanlar hakkında hiç bir şey bilmiyorum. | Open Subtitles | اسمع يا دان, لو كان الأمر يتعلق بأخيك,فانا لا اعرف شيئا |
| kardeşin Pau hastanede çünkü bu eziğin mallarını aldı. | Open Subtitles | انتهى الأمر بأخيك باوو في المستشفى بسبب أعماله |
| Ama sana söz, ağabeyini canlı tutmak için elimizden geleni yapıyoruz. | Open Subtitles | ولكني أعدك سوف نفعل أي شئ في أستطعتنا لكي نحتفظ بأخيك حياً |
| Kardeşine tek başına gözkulak olmam için beni terk ettiğine inanamıyorum. | Open Subtitles | لم يمكنني أن أصدق أنك تتركني لأعتني بأخيك لوحدي |
| Kardeşine iyi baktığımızı göreceksin. | Open Subtitles | أعتقد أنك مما تراه ستتأكد من أننا نعتني بأخيك جيداً ما الذي فعلته به ؟ |
| Bir yere ayrılmayın! Kardeşine göz kulak ol. Anneniz hemen gelecek. | Open Subtitles | ابق هنا، وأنت اعتنِ بأخيك الآن ستعود أمكما حالا |
| Kardeşine göz kulak olacaksın ve uyuşturucu satıcılığını bıraktığına emin olacaksın ya da öldüğüne. | Open Subtitles | بأنك ستعتنى بأخيك وتتأكد من عدم إنتهاء حاله بالمتاجرة بالمخدرات او الموت |
| Sen çok gençsin, ama sen de erkek Kardeşine bakabilirsin. | Open Subtitles | أنت صغيرة جدا ولكنك أيضا يمكنك أن تعتنين بأخيك |
| İnsan en sevdiği Kardeşini böyle mi karşılar? | Open Subtitles | أهذه هي الطريقة التي ترحب بها بأخيك المفضل ؟ |
| Kardeşini önemsiyorsan, işini yapma vakti geldi Grace. | Open Subtitles | إذا كنت تهتمين بأخيك انه وقت االقيام بعملك,جريس |
| Kardeşini alıp olabildiğince hızlı dışarıya çık! | Open Subtitles | آنذاك اخرج بأخيك من هنا بأقصى سرعة آنذاك اخرج بأخيك من هنا بأقصى سرعة |
| Kardeşinle ilgilendiğini görüyorum... onunlayken çok tatlı ve sıcakkanlı oluyorsun. | Open Subtitles | أُشاهدكَ تهتمُ بأخيك... و تكون حنون جداً و لطيف معَه |
| Doğruyu söylemek gerekirse Kardeşinle olan ilişkini tehlikeli derecede duygusal buluyorum. | Open Subtitles | حسناً, لأكون صريحاً معك العلاقة التي تربطكَ بأخيك تبدو إعتمادية بشكل خطير |
| Evet, haklısın. Bazen affetmek zor oluyor. Özellikle konu kardeşin olunca. | Open Subtitles | أنت محق، ولكن في بعض الأحيان يصعب عليك أن تسامح، خاصة اذا كان الأمر يتعلّق بأخيك. |
| Dikkat dağıtıcak veya kızlarımı tehlikeye atacak... hiçbir şeye izin veremem, ...özellikle de söz konusu kardeşin olduğunda. | Open Subtitles | لا يمكنني تحمل أيّة إلهاءات ولا مساومات خاصّة بشأن بأخيك. |
| - Üzerinden üç defa geçtik. - Belki harita yanlıştır. ağabeyini arasana. | Open Subtitles | لقد راجعناه ثلاث مرات - قد تكون الخريطة خاطئة، اتصلي بأخيك - |
| Bana kardeşim diyebilirsin, benim sana diyeceğim gibi. | Open Subtitles | يمكنك أن تناديني بأخيك وأنا سأفعل المثل. |
| Sahte kardeşinin anlaşmanın kendi üstüne düşen kısmını yerine getireceğine ikna olmadım. | Open Subtitles | أعذراني لست مقتنعاً تماما بأخيك المزيف هذا يخطط للإحتفاظ بغايته من الصفقة |
| Lordum, eski tanrılar kardeşinizi korusun. Ve bütün Kuzeyli oğullarımızı. | Open Subtitles | سيديّ، أدعو الآلهة القديمة أن تعتني بأخيك وبكل أبناء الشمال |
| Ağabeyinden hoşlanıyorum. | Open Subtitles | أنا معجبة بأخيك |