| Bir dişi için üremeye devam etmek her zaman daha avantajlıdır, mevcut çocuklarına ve torunlarına bakıyor olsa bile. | TED | في أغلب الأحيان يكون الاستمرار في التزاوج مفيدا أكثر حتى لو كانت تعتني بأطفالها وأحفادها. |
| Ve harika bir işi var ve çocuklarına bakması için güvenilir birine ihtiyacı var. | Open Subtitles | ولديها وظيفة رائعة وتحتاج أحداً ما تثق به ليعتنى بأطفالها |
| Ve harika bir işi var ve çocuklarına bakması için güvenilir birine ihtiyacı var. | Open Subtitles | ولديها وظيفة رائعة وتحتاج أحداً ما تثق به ليعتنى بأطفالها |
| Gerçi, sürekli çocuklarına bağıran sarışın kadar kötü değil. | Open Subtitles | رغم أنها ليست سيئة بقدر تلك الشقراء التي تصيح بأطفالها دائماً |
| Bebeklerini gökdelenlerin pencerelerinden fırlatan anneler. | Open Subtitles | الأمهات تلقي بأطفالها من نوافذ ناطحات السحاب |
| Fakirdi. Kasabanın çocuklarına bakacağına onun veremediklerini vereceklerine güveniyordu. | Open Subtitles | كانت فقيرة أعتمدت على مدينتها للعناية بأطفالها منحوهـم أموراً لم تكن قادرة على منحها لهم. |
| çocuklarına ve kocasına çok tutkulu bir şekilde bağlıydı ama bana da bağlıydı. | Open Subtitles | كانت متعلّقة عاطفياً بأطفالها وبزوجها. وكانت أيضاً متعلّقة بي. |
| Burada kalıp çocuklarına bakacağım.Belki de Willa gibi bir kadının o çocuklarının ruhunu sakatlamaması daha hayırlıdır. | Open Subtitles | لمِ، سأبقى هنا ومن ثم الإعتناء بأطفالها ربما لم يكن يعني لإمرأة مثل (ويلا) تعكير حياتهم |
| Emilie'yi hafife almamalıyız. çocuklarına layıkıyla bakabilecek kadar maharetlidir. | Open Subtitles | .أيميلى) قادره على الأعتناء بأطفالها وبنفسها |
| - Bebeklerini düşünüyor. | Open Subtitles | لكنها تبتسم إنها تحلمُ بأطفالها |