| Elmanın iyisi neredeyse oraya götürürüm seni ve uzun Tırnaklarımla yeri kazar, sana fıstık çıkarırım. | Open Subtitles | أرجوك دعني أقودك إلى حيث تنمو الفاكهة و بأظافري الطويلة سأنبش لك الكمأ |
| Bu işin içinde Tırnaklarımla kazıyarak var oldum ya ben. | Open Subtitles | كنت متشبّث بهذا العمل بأظافري اللعينة |
| Tırnaklarımla kendim çekeceğim. | Open Subtitles | سأسحبها بنفسي بأظافري |
| Bana manikür yapabilirsin. Birlikte oyun oynarız belki. | Open Subtitles | يمكنكِ أن تعتني بأظافري , يمكننا أن نلعب "جماجم" أو شيئا ما |
| Tanrım. Neden manikür yapıyorum ki? | Open Subtitles | أنا لا أعرف لماذا أهتم بأظافري |
| tırnaklarımı yapan Vietnamlılar hapisten çıktı artık pedikürümü yapacak hiç kimse kalmadı. | Open Subtitles | إذًا، الفتناميّين الحمقى الذين إعتادوا على الإعتناء بأظافري، قد رحلوا للتوّ، ولا أملك أيّ شخصٍ ليقوم بالإعتناء بأظافري. |
| tırnaklarımı kızımın koluna böyle tutup diyorum ki, ''Bunu tek bir kelimeyle tanımla.'' | TED | خدشت ابنتي بأظافري في يدها و قلت، "أعطني كلمة واحدة لوصف هذا". |
| .. Tırnaklarımla alacağım intikamımı... Tırnaklarımla... | Open Subtitles | سأخذ بثأرى ، بأظافري ... |
| Carlos'la ben koltukta oturuyoruz, ben tırnaklarımı yapıyorum, Carlos da uzaktan kumanda için mızmızlanıyor. | Open Subtitles | أنا و(كارلوس) نجلس على الأريكة أنا أعتني بأظافري وهو يُريد الريموت كنترول |
| İşi bittikten sonra da tırnaklarımı yapacak. | Open Subtitles | سيعتني بأظافري بعدما ننتهي |