| Bebeğim, tüm bu civar kanalizasyon arıtma tesisinin rüzgarını alan yerde. | Open Subtitles | عزيزي، هذا الحي بأكلمه بإتجاه الريح قرب مركز معالجة مياه المجاري |
| Bu meteorit 15 km çapında tüm gezegende tahribâta sebep olacak büyüklükteydi. | Open Subtitles | كان النيزك بعرض 15 كيلومتر، يكفي لإحداث دمار هائل عبر الكوكب بأكلمه. |
| Bu teknolojiyi yörüngeye oturtmayı umuyorum ki, böylece tüm gezegeni bu gibi teknolojilerle yönetebilelim. | TED | أتمنى ان أضع التقنية في قمر صناعي لكي نستيطع إدارة الكوكب بأكلمه بمثل هذه التقنيات |
| Dürüst olmak gerekirse, daha sonraki günlerde ve o suçu işlerken, Bütün olayı tamamen inkâr etmiştim. | TED | لأكون صادقًا، لقد تنصّلت من الفعل بأكلمه في الأيام التالية وعندما كنت أرتكبه. |
| Burada izlediğiniz videoda Bütün bu sistemin uygulanması ve dizayn edilmesinin arkadasindaki deha olan öğrencim Pranav Mistry'i görüyoruz. | TED | وفي هذا العرض المرئي ترون تلميذي برناف ميستري وهو العبقري الذي ظل يطبق ويصمم النظام بأكلمه |
| Katılımcılar tarafından yaratılan ama toplum tarafından bir Bütün olarak yararlanılan bir değer. | TED | إنها قيمة صنعها المشاركون، ولكن يستمتع بها المجتمع بأكلمه. |
| tüm evi yutmaya yetecek kadar derin. | Open Subtitles | أتجرأ وأقول بأنه عميقاً كفاية ليبتلع هذا المنزل بأكلمه |
| Bunlar Yunanlı. tüm alt katı tuttular. | Open Subtitles | إنهم يونانيون, وقد استأجروا الدور الأرضي بأكلمه |
| Bir çocuk için taşı yerinden oynatırsak tüm sistem çöker. | Open Subtitles | إن تساهلنا مع طفلاً واحداً، سيفسد النظام بأكلمه |
| tüm günümü bu aptal kasabada bu adamın aptal suratını araştırarak geçirdim. | Open Subtitles | لكنني قضيت اليوم بأكلمه أتجول في البلدة تلك أبحثعنهذاالشاب, |
| İnanılmaz derecede karmaşık olsa da her şey birlikte işleyerek tüm sistemin sağlık bakımını yapıyor gibi. | Open Subtitles | إنها معقدة جداً، لكن يبدو وأن كل شئ يعمل سوية للحفاظ على سلامة النظام بأكلمه. |
| Hiç şüphesiz, tüm Savunma Bakanlığı da desteğini esirgememiştir. | Open Subtitles | وبدون شك تمت مساعدتك عن طريق قسم الحرب بأكلمه. |
| Şayet betonu kaldırırsak, tüm bodrum çökebilir. | Open Subtitles | إذا رفعنا الكتلة ربما ينهار المكان بأكلمه |
| İstihbarat bir kere sızarsa, tüm dünya öğrenecektir. | Open Subtitles | بمجرد أن يتم تسريب المعلومات العالم بأكلمه سيعرف |
| Biz Bütün sabahtır Akçaağaç şurubusuz ve kürdansız burada duruyoruz | Open Subtitles | سيمضي الصباح بأكلمه بلا شراب القيقب وعيدان الأسنان |
| Maalesef Bütün olay gazetelere yansıdı. | Open Subtitles | لسوء الحظ, الحدث بأكلمه تم تغطيته على الصحف |
| Ama büyük bir yanlış hesaplama yüzünden Bütün savaş filosu, küçük bir köpek tarafından yutuldu. | Open Subtitles | حيث, بسبب خطأ فظيع فى التقدير من المقياس تم إبتلاع الأسطول الحربى بأكلمه عن غير قصد عن طريق كلب صغير |
| Bir çocuk için istisna yaparsak, Bütün sistem alt üst olur. | Open Subtitles | إن تساهلنا مع طفلاً واحداً، سيفسد النظام بأكلمه |
| İçin rahat edecekse Bütün laboratuvarını asansöre taşırım. | Open Subtitles | سأنقل المختبر بأكلمه إلى داخل المصعد إن كان هذا سيشعرك بالإرتياح |
| Bütün gün fetal monitörü izledin ve hiç şikayet etmedin. | Open Subtitles | قضيت اليوم بأكلمه تراقب الجنين و لم تشتكِ |
| Şimdi, bu durumda en çok değişim bir Bütün olarak gezegenin kendi etrafında dönüşünden kaynaklanmakta. | Open Subtitles | أغلب هذا التغيّر في الموضع نتيجة لدوران الكوكب بأكلمه |