| Botanikçi olduğumu düşünmeyin ama kalenin tek çiçeği bu. | Open Subtitles | لا تعتقد بأننى أصبحت عالم نباتات لكنها الزهرة الوحيدة فى هذة القلعة |
| Teyzene deli olduğumu söyledin, değil mi? | Open Subtitles | لقد أخبرتِ عمتكِ بأننى مجنون , أليس كذلك ؟ |
| Sadece aramızdaki en emin kişinin ben olduğumu düşündüm. | Open Subtitles | كنت أعتقد بأننى الأجدر بالثقة بيننا نحن الثلاثة |
| Ben de, bu ailenin reisi olduğum için çok şanslı hissediyorum. | Open Subtitles | و أشعر بأننى محظوظ جدا لكى أكون على مقدمة هذه العائلة. |
| Eğer bana onu kurtarabileceğimi anlatmaya çalışıyorsan, bunu söyle yeter. | Open Subtitles | إذا كنت تحاول إخبارى بأننى أستطيع إنقاذها فقط أخبرنى كيف |
| Evet, elimden geldiğince çabuk, onu orada bulacağımı söyleyin Ona. | Open Subtitles | آجل , أخبره بأننى سأقابله فى أسرع وقت ممكن |
| ve tüm İslam dan hiç kimse bu muzaffer anlarda benim beklenen biri olduğuma inansın. | Open Subtitles | ولا تدع أحد من المسلمين منذ ساعات النصر لا يؤمن الا بأننى المنتظر |
| İnsanların konuştuklarını umursamadığımı söyledim. | Open Subtitles | لقد أخبرته بأننى لا أهتم بما يقوله الناس |
| Amerikan Ordusu'nu yurt dışına sevk ettiğimi resmi olarak bildiriyorum. | Open Subtitles | أنا أبلغكم رسميًا بأننى أرسلتُ قوات أمريكية إلى مهمة خارجية |
| Olay çok basit Will. Sadece koca oğlanlara benim yeni şerif olduğumu söyleyeceksin. | Open Subtitles | الأمر بسيط جداً أخبرهم فحسب بأننى الشريف الجديد |
| Ona, evli bir kadın olduğumu, kocamın önemli bir devlet memuru olduğunu ve onun o güzel ön dişlerini dökmeye hazır olduğunu söyleyin. | Open Subtitles | أخبره بأننى امرأة متزوجة و أن زوجى مسؤول كبير فى الحكومة مستعد و له القدرة على تحطيم أسنانه الأمامية الجميلة |
| Şu an, her zamankinden çok daha iyimser olduğumu itiraf edeyim. | Open Subtitles | ولكن الان اود ان اخبرك بأننى متفائل اكثر من اى وقت مضى. |
| Şu an, her zamankinden çok daha iyimser olduğumu itiraf edeyim. | Open Subtitles | ولكن الان اود ان اخبرك بأننى متفائل اكثر من اى وقت مضى. |
| Bir daha geldiğinde, O'na iş için şehir dışında olduğumu söyle. | Open Subtitles | في المرة القادمة عندما يَجيءُ،أخبره بأننى خارج البلدةِ |
| Emrinizde çalışmaktan çok memnun olduğumu söylemiş miydim efendim? | Open Subtitles | هل ذكرت لك من قبل سيدى بأننى يسرّني جدا الخدمة معك |
| En başta da siz Teğmen. Aptal bir çiftçi olduğumu düşünüyorsunuz. | Open Subtitles | خصوصا أنت، أيها الملازم تعتقد بأننى فلاح احمق |
| Araba kullanmak için çok gençtim, dedim. Aptal olduğumu söylemedim. | Open Subtitles | انا قلت بأننى كنت صغيرا على القيادة ولم اقل اننى غبي |
| Aptal olduğumu söylemedim. Bu böyle devam edemez. | Open Subtitles | انا قلت بأننى كنت صغيرا على القيادة ولم اقل اننى غبي |
| Onunla beraber olduğum her anı aziz tutacağım, | Open Subtitles | بأننى دائماً اتذكر الوقت الذى قضيناه معاً |
| Eğer bana onu kurtarabileceğimi anlatmaya çalışıyorsan, bunu söyle yeter. | Open Subtitles | إذا كنت تحاول إخبارى بأننى أستطيع إنقاذها فقط أخبرنى كيف |
| Evet, elimden geldiğince çabuk, onu orada bulacağımı söyleyin Ona. | Open Subtitles | آجل , أخبره بأننى سأقابله فى أسرع وقت ممكن |
| Ailen benim ilginç olduğuma ikna olmam için buraya geldi. | Open Subtitles | لقد اتت عائلتك ليقنعوننى بأننى فاتنة |
| Test sonuçlarıyla oynandığından şüphelendiğimi söyledim. | Open Subtitles | أخبره بأننى أشك أن تكون هذه النتائج مزيفة |
| Lewis, posta kutuma sana ihanet ettiğimi yazan bir not bırakmışsın. | Open Subtitles | لقد تركت ورقه في صندوق البريد تتهمنى بأننى خنتك |
| Sanki muhbirine bir özür borçluymuşum gibi hissediyorum. Evi berbat ettim. | Open Subtitles | أشعر بأننى أدين لمرشدك هذا باعتذار لقد تقيأت فى الشقة كلها |