| Birlikte yaşlandık. Sonra bir gün gelip hamile olduğunu söyledi. | Open Subtitles | شبنا معاً، وذات يومٍ أخبرتني بأنّها حامل |
| Bu arada onu öldürmeden önce, hamile olduğunu söylemişti. | Open Subtitles | :بالمناسبة، قبل أن أقتلها قالت ليّ بأنّها حامل و توسلت إليّ بحياتِها |
| Beklemeyi seçmesinin tek sebebi annesine hamile olduğunu söylemek istememesi. | Open Subtitles | السبب الوحيد الذي جعلها تختار الإنتظار هو لتجنّب إخبار أمّها بأنّها حامل |
| Bu sefer de ağlamaya başlayıp hamile olduğunu söyledi. | Open Subtitles | وبدأت في البكاء، وأخبرتني بأنّها حامل |
| Kızın hamile olduğunu duydum. | Open Subtitles | سَمعتُ بأنّها حامل. |
| Sonra da gelip hamile olduğunu söyledi. | Open Subtitles | ثمّ أخبرتني بأنّها حامل. |
| hamile olduğunu böyle mi söyledi? | Open Subtitles | هل أخبرتك بأنّها حامل بتلك الطريقة، (نيك) ؟ |
| Erkek arkadaşı, Swarek'e Julia'nın hamile olduğunu söylemiş. | Open Subtitles | صديق (جوليا) قال لـ(سوريك) بأنّها حامل. |