| Emily'nin seçme şansı yokmuş gibi duruyor. | Open Subtitles | أجل يبدو بأن إيميلي لم يكن لديها الكثير من الخيارات |
| Emily'nin güya kendisine saldırırken giyiyordu dediği başlıklı elbiseyi buldum. | Open Subtitles | لقد وجدت البلوزه التي كانت تقول بأن إيميلي كانت ترتديها من المفترض عندما هاجمتها |
| Victoria, saldırırken Emily'nin üstündeydi dediği kapüşonlu elbiseyi buldum. | Open Subtitles | لقد وجدت البلوزه التي قالت عنها فيكتوريا بأن إيميلي كانت ترتديها عندما هاجمتها |
| Ve Emily'nin onun öldüğünü bildiğini düşünüyoruz. | Open Subtitles | ونحن نظن بأن إيميلي تعرف بأنها ميتة ؟ |
| Emily'nin senin viski bardağın olmadığından emin ol. | Open Subtitles | تأكد بأن إيميلي ليست كأسك من الخمر |
| Bakın... bunu söylediğime inanamıyorum ama sakın Victoria kendini öldürüp suçu Emily'nin üzerine atmış olmasın? | Open Subtitles | فيكتوريا قالت بأن إيميلي إرتدته عندما هاجمتها ... إنظر ... لا أصدق بأنني سأقول هذا ولكن |
| Emily'nin doğru söylediğine inanıyorum. | Open Subtitles | أؤمن بأن إيميلي قالت الحقيقة |
| Emily'nin onu sabote ettiğiydi. | Open Subtitles | بأن إيميلي خربت عليها |
| Emily'nin bana ulaşmaya çalıştığını söylemedin. | Open Subtitles | أنتِ لم تخبريني مطلقاً بأن (إيميلي) حاولت التواصل معي |
| Emily'nin kardeşi olmasıyla başlayalım. | Open Subtitles | لنبدأ بأن إيميلي هي أختها |
| Leigh Emily'nin iyi olduğunu söyledi mi? | Open Subtitles | -لي)، تقول بأن (إيميلي) بخير؟ |