| Evet, Ned'in orda savunmasız olduğunu bilmek daha da kötü. | Open Subtitles | نعم ، أعلم ولكني أشعر بسوء بأن نيد هناك بالخارج بدون حماية |
| Çağrı Ned'in onları izlediğini biliyor muydu yani? | Open Subtitles | هل تعنى أن الدعوة كانت على علم بأن نيد يراقبهم ؟ |
| Ned'in sana hayaletlere inandığını söylediğini biliyorum. | Open Subtitles | أعلم بأن نيد أخبرك بأنه يؤمن بالأشباح |
| Bak, buraya geldim, çünkü Ned'in senden hoşlandığını biliyorum ve yardım etmek istiyorum. | Open Subtitles | انظري ... أتيت هنا لأنني أعلم بأن نيد معجب بكِ وأنا أرغب في المساعدة |
| Ned'in, William Goffe'a yardım ettiğini öğrenirse problem çıkar. | Open Subtitles | (إذاعرف بأن (نيد) ساعد (وليام غوف سوف تكون هناك مشكلة |