| Bayanlar, farkına vardım da bizi perişan edenler çevremizdekiler değil. | Open Subtitles | سيداتي لقد أدركت شيئاً, المجتمع لم يجعلنا بؤساء |
| Ayrıca sosyalizmde nasıl perişan olduklarını da iyi biliyorlar. | Open Subtitles | توزيعات المال وغيره هم يعلمون بأن الاشتراكية تجعلهم بؤساء |
| Bu kızışma herkesi perişan ediyor. Millet birbirini öldürüyor. | Open Subtitles | حرارة الطقس العالية تجعل الجميع بؤساء جدًا, ويقتل بعضهم البعض. |
| O, herkesin hayatını zehir etmek isteyen sefil bir adam. | Open Subtitles | لكنّي رُفِضّتُ بقسوة إنه رجلٌ صغير بائس يُريد أن يجعل الجميع بؤساء أيضاً |
| Üstünlük taslayacak kadar imtiyazları ve bir kalem alıp bir şeyler yazacak kadar yetenekleri ve önsezileri olan sefil adamlardı onlar. | Open Subtitles | كانو رجال بؤساء كل الذين حصلو على بعض اللحظات من التعالي ولديهم الذكاء وبعد النظر |
| - Zavallılar. | Open Subtitles | - هم بؤساء. |
| Böylece herkes perişan olacak. | Open Subtitles | بهذه الطريقة سنكون جميعاً بؤساء |
| - Neden? Çünkü bu sürekli perişan olmaktan daha iyi. | Open Subtitles | لأنه أفضل من نكون بؤساء طوال الوقت |
| O hepimizi perişan etti. | Open Subtitles | كان يجعلنا جميعاً بؤساء |
| Çünkü her zaman perişan olmaktan çok daha iyi de ondan. | Open Subtitles | - لأنه أفضل من نكون بؤساء طوال الوقت |
| Louis, biliyorum yardımcıların hayatlarını perişan etmekten gurur duyduğunu biliyorum. | Open Subtitles | (لُوِس)، أعلمُ أنّك تفتخر بجعل حيوات المساعدين بؤساء... |
| Herkes çok hızlı büyüyen insanların sefil halde olduğunu bilir. | Open Subtitles | النضوج"الجميع يعلم بان الذي ينضج باقصى سرعة هم بؤساء |
| Sizi sefil yaratıklar. | Open Subtitles | أنت لقطاء بؤساء. |
| Çok sefil bir grup, değil mi? | Open Subtitles | انهم حفنة بؤساء اليس كذلك؟ |
| Sorun insanlar. sefil bir haldeler. | Open Subtitles | الناس هم المشكلة, إنّهم بؤساء |
| sefil ikiyüzlüler. | Open Subtitles | منافقين بؤساء |
| Zavallılar! | Open Subtitles | كانوا بؤساء! |