| Yaşamı boyunca sıra dışı sanatın ardındaki yaratıcı ve ilham perisi olduğunu ispatladı. | TED | على مدار حياتها، عملت بجد لتصبح رسامة مخضرمة بإبداع قطع فنية استثنائية. |
| Soruşturma yapmak, yaratıcı olmak yok. Size söylenileni yapın. | Open Subtitles | ،ليس عليك أن تحقق أو تتصرف بإبداع .عليك أن تفعل ما تؤمر به فحسب |
| Önümüzdeki dakikalarda size işimden bahsedeceğim. Müziği aslında nasıl araştırabildiğim ve beynin nasıl yaratıcı olabildiğine dair sorularla boğuştuğumu anlatmaya çalışacağım. | TED | وسوف احاول ان اخبركم في الدقائق القادمة عن مهنتي وعن كيف يمكنني ان ادرس الموسيقى وان اجيب عن بعض الاسئلة التي تتعلق بإبداع الدماغ |
| Belki de birkaç beyin fırtınası seansı daha düzenlemeliydin.. | Open Subtitles | ربما كان يجب أن يكون لديك جلسات للتفكير بإبداع أكثر |
| Şimdi, oyunun adını bulmak için beyin fırtınası yapalım mı? | Open Subtitles | الآن ، هل يجب أن نُفكر بإبداع عن إسم تلك اللعبة ؟ |
| beyin fırtınası yapabilmek için toplanırız. Genellikle dışarıda bir yerde yapılır. | Open Subtitles | "ولدينا أيضًا دورات دورية للتفكير بإبداع والتي تقام بالخارج" |
| İletişimi kendi kendine öğreniyordu. Ama biz yanlış yere bakıyorduk ve bu, değerlendirmelerin ve analizlerin, bir ölçümü — bu vakada, sözel iletişim — olduğundan fazla ve yaratıcı sorun çözme gibi diğer ölçümleri az değerlendirdiğinde olan şeydir. | TED | كان يعلّم نفسه كيفية التواصل ولكن كنا نبحث في المكان الخطأ، و هذا ما يحدث عندما تبالغ التقديرات و التحليلات في تقدير مقياس واحد وفي هذه االحالة، التواصل اللفظي و التقليل من تقدير مقيايس اخرى مثل حل المشكلات بإبداع |
| İçimizdeki tembel hayvanı kucaklayalım mı, yavaşlayarak, daha düşünceli olarak, atıkları azaltarak, enerjimiz konusunda ekonomik davranarak, yaratıcı şekilde geridönüşüm yaparak ve doğayla yeniden bağ kurarak. | TED | ماذا عن تقبلنا بسرور الكسلان الذي بداخنا وذلك بالتباطؤ فى الأمور وإدراك الأمور والتقليل من الإسراف فى الراحة والمحافظة على طاقتنا وإعادة التدوير بإبداع وإعادة التواصل مع الطبيعة |
| Klonlar yaratıcı düşünebilir. | Open Subtitles | بوسع المستنسخين التفكير بإبداع |
| Barry böyle bir serveti yok ederken ben yaratıcı olmalıydım. | Open Subtitles | بينما يضحي (باري) بثروة العائلة هكذا، اضطررت إلى التصرّف بإبداع. |
| Masanızı çok yaratıcı bir şekilde temizleyeceğim. | Open Subtitles | سوف انظف طاولتك بإبداع |
| Nina haklıymış. yaratıcı olmam gerekiyordu. | Open Subtitles | كانت (نينا) محقّة، يجب أن أفكّر بإبداع وحسب |
| beyin fırtınası yapabilmek için toplanırız. Genellikle dışarıda bir yerde yapılır. | Open Subtitles | "ولدينا أيضًا دورات دورية للتفكير بإبداع والتي تقام بالخارج" |
| MacGyver ve ben 70'li yılları dünyayı kurtarmak için beyin fırtınası yaparak geçirdik. | Open Subtitles | أنا و(ماكجيفر) قضينا فترة السبعينات نفكر بإبداع حلول لإنقاذ العالم. |
| beyin fırtınası yapmalıyız. Bu işten sıyırmalıyız. | Open Subtitles | علينا أن نفكر بإبداع. |
| beyin fırtınası! | Open Subtitles | فكر بإبداع |