| Bu yüzden kendi cenin kalp atışı cihazlarını icat ettiler. | TED | فقاما بإختراع شاشة لمُراقبة معدل ضربات القلب خاصّة بهما. |
| Keşke bir şey icat etsem. Şöyle gerçekten para edecek bir şey. | Open Subtitles | لو أمكنني التفكير بإختراع ، شيء ينتج المال الكثير |
| Tesla'nın ölümünün ardından, güçlü bir silah icat etmiş olabileceğine dair korkular, hızla yükselmeye başladı. | Open Subtitles | تبعل لموت تيسلا انتشر الفزع انه لربما قام بالفعل بإختراع سلاح جديد |
| Vay canına. Düğmelere basmak için robot bir el mi icat ettiniz? | Open Subtitles | هل قمت بإختراع يدٍ آلية ستقوم بالضغط على الأزرار؟ |
| Durmadan aletler icat ediyordum aletler, aletler, aletler, aletler ve daha fazla alet nişanlımı memnun etmek için. | Open Subtitles | هل تعلم؟ ؟ متى وقعت في الحب، وأستمريت بإختراع |
| Gelecekteki ben bir şeyi icat etti mi, gerçekten icat ediyor yani. | Open Subtitles | عندما تقوم نسختي المستقبلية بإختراع شيء ما فأنا حقاً أخترع شيئاً |
| Dolaylı olarak İkinci Dünya Savaşı'nı kazanan kişi, tekrarı içinde bilgisayarı icat etti. | Open Subtitles | انتصر في الحرب العالمية الثانية دون مساعدة، قام بإختراع الكمبيوتر |
| Dolaylı olarak İkinci Dünya Savaşı'nı kazanan kişi, tekrarı içinde bilgisayarı icat etti. | Open Subtitles | انتصر في الحرب العالمية الثانية دون مساعدة، قام بإختراع الكمبيوتر |
| Patlayan kurşunları icat eden kişinin önce elini sıkmak sonra da vurmak istiyorum. | Open Subtitles | كُنت لأحب مصافحة يد من قام بإختراع الرصاصة المنفجرة ومن ثم قتله ، أجل |
| Görüyorsun işte, klâs hatunlara sahip olmak için bir şeyler icat etmelisin. | Open Subtitles | -وداعاً أرأيت، إذا أردت الحصول على سيدة أنيقة عليك بإختراع الأشياء |
| Neredeyse geç kahvaltıyı biz icat ettik. | Open Subtitles | لقد قمنا عمليّاً بإختراع الغداء. |
| Bir güç testi icat ettik. | Open Subtitles | قمنا بإختراع إختبار للقوة. |
| Walter zamanda göçmeye neden olan bir makine icat etti. | Open Subtitles | قام (والتر) بإختراع آلة تسبب إنفجاراً داخلياً |
| Bu adam, Schools, QWERTY klavyeyi icat etmiş. | Open Subtitles | (لذا قام ذاك الشخص .. (شولز (QWERT) بإختراع لوحة المفاتيح |
| Stark bize açıklanmayan birçok imkana sahip bir silah icat etti. | Open Subtitles | توني ستارك) قام بإختراع السيف) مع حدود غير معرفة |
| Bu icat ettiğim Sıfır Yerçekimi aleti. | Open Subtitles | لقد قمتُ بإختراع هذا الآلة المسمى بـ(زيرو _جي). |
| Time dergisine göre West Coast Swing'i icat eden adam. | Open Subtitles | الرجل الذى تقدره مجلة التايمز بإختراع رقصه (الساحل الغربى) |