"بإعتقال" - Translation from Arabic to Turkish

    • tutuklama
        
    • tutuklamadın
        
    • tutukladınız
        
    • tutukladık
        
    • tutuklatmış
        
    Bayan, sizi uyarmalıyım, tutuklama yetkim var. Open Subtitles سيدتي يجب أن أحذرك , أملك الصلاحية كي أقوم بإعتقال مدني
    Meraklanma Ventura. Kesinlikle bir tutuklama yapacağım. Hatta iki tane. Open Subtitles لا تقلق يا فنتورا سأقوم بإعتقال شخصين الأن لأنك خارج عن السيطرة
    Bu adamı neden tutuklamadın? Open Subtitles لماذا لم تقم بإعتقال هذا الرجل؟
    Karpis'i sen tutuklamadın. Open Subtitles لم تقم بإعتقال (كاربس).
    Sanıkları kanuna uygun bir şekilde mi tutukladınız? Open Subtitles هل قمتَ بطريقةٍ قانونية بإعتقال المشتبه لهم؟
    Aslında, o davada bir kişiyi tutukladık zaten. Şükürler olsun. Open Subtitles بالواقع لقد قمنا بإعتقال بخصوص تلك القضية
    Birinin onu öldürmeye çalıştığını iddia etmiş bu yüzden korunmak için kasten kendisini tutuklatmış. Open Subtitles لقد زعمَ بأنَّ هنالك من يسعى لقتله لذلك تسببَ بإعتقال نفسه حتى يكونَ محميّاً
    Büyük bir tutuklama yapan iki kişiye göre çok kararsız görünüyorsunuz. Open Subtitles بالنسبة لشخصين قاما بإعتقال مهم تبدوان غير مرتاحين
    İki yıl önce, tutuklama emri yayımlanan Patrick Jane için Open Subtitles منذ عامين مضت صدر أمر بإعتقال باتريك جين
    Karım her an tutuklama yapmaya cok yakın. Open Subtitles إن زوجتي قريبة للغاية من القيام بإعتقال أحدهم
    Bütün o soruşturmaların başındaydım ama evet, bizzat tutuklama yapmadım. Open Subtitles لقد كنت مسؤولاً عن كل تلك التحقيقات... لكنّ كلا يا سيّدي، لم أقم بشكل شخصي بإعتقال ثمّة أحد.
    Milletvekili için tutuklama emri istedik. Open Subtitles طلبنا بإصدار مُذكِره بإعتقال رجل المجلس
    Chicago'daki aileler, lise öğrencisi Melanie Foster saldırısıyla ilgili bir tutuklama yapılmasıyla birlikte rahat bir nefes aldılar. Open Subtitles العائلات في "شيكاغو" تنّفست الصعداء اليوم بإعتقال الشخص الذي قام بالهجوم الوحشي على طالب المدرسة العليا (ميلاني فوستر)
    Hauptman'ı da sen tutuklamadın. Open Subtitles ولم تقم بإعتقال (هابتمان).
    Karpis'i sen tutuklamadın. Open Subtitles لم تقم بإعتقال (كاربس).
    Ve Hauptmann'ı sen tutuklamadın. Open Subtitles ولم تقم بإعتقال (هابتمان).
    Aniden düzeni bozacak ve belki yasayı ihlâl edecek birilerinden bahsedildiğini duyup yanlış bir şey yapmadıkları halde gidip amaçlanan suçun kurbanlarını tutukladınız. Open Subtitles كنت تتحدث مع شخص هنا ,الذي أعطى هذه الأوامر ,ربما بإنتهاك القانون ومع ذلك واصلت هذا ,وقمت بإعتقال ضحية الجريمة
    Bay Poirot, yanlış adamı tutukladınız. Open Subtitles ! سيد "بوارو" لقد قمت بإعتقال الرجل الخطأ
    "Melanie Foster'ı gerçekte kimin öldürdüğünü biliyorum. Yanlış adamı tutukladınız." Open Subtitles (أعرف من الذي قتل (ميلاني فوستر قمتم بإعتقال الرجل الخاطئ
    Bölümümdeki devriyelerden biri beni aramış ve "David Harris isimli çocuğu az önce tutukladık ama bize adını bile söylemiyor. Open Subtitles واحد من أعضاء قسم الشرطة في القسم و قال أنه قامنّا بإعتقال شخص أسمه ديفيد هاريس وهو يرفض أن يقول حتى أسمه وهو يريد أن يتحدث لك وحسب
    Meğer Scott geçen yıl Toni'yi tutuklatmış. Open Subtitles يبدو أن (سكوت) تسبب بإعتقال (توني) السنة الماضية؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more