| - Ben onu ikna edene kadar saklanmak dışında başka bir şey yapmana gerek yoktu. | Open Subtitles | ما كان عليك فعل شيء سوى الاختباء حتى أقوم بإقناعه | 
| Komut cihazı konusunda onu ikna etmeyi umuyordu. | Open Subtitles | كان يأمل في المساعدة بإقناعه بشأن جهاز التجاوز. | 
| Prentiss seni dinler. Eddie'nin yakasından düşmesi için onu ikna etmeme yardım et. | Open Subtitles | برانتيس" يستمع اليك, ساعديني" بإقناعه ترك "ايدي" لحاله | 
| Onu, karımın pahalı zevkleri yanında fakir biri olduğuna ve kasamda sakladığım mücevherleri çalarak bu sorunu çözebileceğine ikna ederek başladım. | Open Subtitles | .... كبداية , بإقناعه بأن تكاليف حياة زوجتى باهظة وأنه فقير عملياً | 
| Yargıcı, senin "Back In Black" de, Amerikan bayrağıyla sevişmenin striptiz değil kar amacı gütmeyen bir performans sanatı olduğuna ikna ederek beş yıl boyunca, vergi muafiyeti sağladı. | Open Subtitles | لقد أقنع بالقاضي بمسامحة عدم دفعك للضرائب خلال 5 سنوات بإقناعه بأن لف جسدك بالعلم الأمريكي Back In Black و الرقص على إيقاع أغنية لم يكن رق تعري | 
| O da bize, biraz ikna ettikten sonra, burada olduğunuzu söyledi. | Open Subtitles | و أخبرنا بعد أن قمنا بإقناعه أنكم هنا | 
| En azından onu ikna etmeme yardım edeceksin değil mi? | Open Subtitles | على الأقل ساعديني بإقناعه مارأيك؟ | 
| onu ikna etmeme yardım edin! | Open Subtitles | -ساعدني بإقناعه | 
| O zaman, düşünecek zamanı olduğunda geri gidip onu ikna edersin. | Open Subtitles | -قم بإقناعه -أقوم بإقناعه ؟ | 
| onu ikna edeceğiz. | Open Subtitles | سنقوم بإقناعه | 
| ..içinde olduğuna ikna ederek mi elinde tutuyor? | Open Subtitles | بإقناعه أنه بعالم آخر؟ | 
| O da bize, biraz ikna ettikten sonra, burada olduğunuzu söyledi. | Open Subtitles | و أخبرنا بعد أن قمنا بإقناعه أنكم هنا |