| siz şirket domuzları istediğiniz her şeyi satın alabileceğinizi düşünüyorsunuz. | Open Subtitles | انتم يا خنازير الشركات تظنون انه بإمكانكم شراء اي شيء |
| Bir polis memuru, alti kadina tacizde bulunmus ve siz bunu önleyebilirmissiniz. | Open Subtitles | ست نساء معتدى عليهن جنسيا من قبل شرطي وكان بإمكانكم منع هذا |
| Eğer bu bilgiye erişim olanağına sahipseniz, halkınızı kontrol edebilirsiniz. | TED | إذا كان بإمكانكم الوصول لهذه المعلومات ، بإمكانكم السيطرة على مجتمعكم. |
| Bir başkanın dört gün boyunca izinin bulunamadığını hayal edebilir misiniz? | TED | هل بإمكانكم تخيل أن رئيسًا ذهب إلى مكان بلا كهرباء لمدة أربعة أيام؟ |
| Herkese örnek olabilirsiniz. Seçim sizin. Eminim hepiniz yardım etmeye can atıyorsunuzdur. | Open Subtitles | بإمكانكم الاستعانة بمثال، فهذا خياركم أنا مُتأكد بأنكم جميعاً حريصون على المساعدة. |
| Bunu kabul edilmesi gereken birçok başka şey gibi kabul edebilirseniz, | Open Subtitles | إذا كان بإمكانكم قبول الأمر كحقيقة حقيقة واحدة فقط بين الكثير |
| Kızıl saçını görebilirsiniz, bilmiyorum burnundaki halkayı görebiliyor musunuz? | TED | تستطيعون رؤية الشعر الأحمر، ولا أعرف إن كان بإمكانكم رؤية الحلق في الأنف هناك. |
| Eğer siz de melekleri kilitleyebilirseniz bugün güzel bir gün olacak. | Open Subtitles | وإن كان بإمكانكم حجز الملائكة بالسماء أيضًا فسيكون هذا يومًا رائعًا |
| Bence siz bir fark yaratabilirsiniz, size inanıyorum arkadaşlar. | TED | أظن أن بإمكانكم أن تصنعوا فرقًا. وأنا أؤمن بكم يا رفاق. |
| Şimdi, siz bugünkü resepsiyondan sonra bu görüntünün nasıl oluşacağı üzerine bir deney yapabilirsiniz. | TED | بإمكانكم الان القيام بتجربة هذا المساء في الردهة ، حسنا ، لمعرفة كيف ستبدو الصورة. |
| Evet, efendim, fakat bunlar konuşma yeteneğine sahipler... ..ve bu yeteneklerinin ne kadar zekice kullanıldığını ölçmek siz beylere düşüyor. | Open Subtitles | نغم سيدي ، لكن هؤلاء لديهم القدرة على التكلم والسادة المحترمون ، بإمكانكم تقييم تلك القوة التي تفيدنا بالعلم |
| Onu sadece siz kurtarabilirsiniz! Ne isterseniz veririm! | Open Subtitles | أرجوكم، ينبغى عليكم، أنتم الوحيدين من بإمكانكم إنقاذها، سأعطيكم أى شئ |
| Bu konu için harcadıkları zaman, kaynak ve parayı hayal edebilirsiniz. | TED | بإمكانكم تصور مقدار الوقت الذي أمضوه، وكمية الموارد والأموال التي صُرفت على هذا. |
| Aramayı cevapladıktan sonra kafamda yanan ampulü hayal edebilirsiniz. | TED | بإمكانكم ربّما تصوّر الفكرة التّي راودت ذهني بعد تلقي تلك المكالمة. |
| Dünyaya ulaşabilecek ve milyonların gerçekleştirebileceği tüm iş kategorisini hayal edebilirsiniz. | TED | بإمكانكم أن تتخيلوا فئة العمل التي ممكن أن تصل للعالم و ملايين من الناس التي باستطاعتها أن تنجزها. |
| Ve tüm bu sistemler bu merkezi siteme gidiyor, bu bütünüyle birbirine bağlı sisteme, bir tanesi dışında. Hangisi olduğunu tahmin edebilir misiniz? | TED | وكلها تتجه صوب هذا النظام المركزى ، هذا النظام المتكامل الترابط. كل هذه النظم ما عدا واحداً. هل بإمكانكم التخمين أى نظام هو؟ |
| Onaylayabilir misiniz? | Open Subtitles | لموقع إنزال بديل هلّ بإمكانكم تأكيد ذلك؟ |
| İşe alma sürecinde veya kabul sürecinde yer alıyorsanız, renk cesuru olabilirsiniz. | TED | إن كنتم جزءً من سيرورة التوظيف، أو عملية القبول، بإمكانكم أن تكونوا شجاعين حيال الألوان، |
| Ama eğer yerlerini tespit edebilirseniz bulunduğu şehir bile olur; anlaşmalı adamlarım var. | Open Subtitles | ولكن لو بإمكانكم تحديد مكانها، حتى المدينة التي هي فيها، فإنّ لديّ مُقاولين. |
| Ve bundan bir anlam çıkartmak benim için çok güç, yani sizin de başaracağınıza emin değilim. | TED | ومن الصعب عليّ جعلُ الأمرِ يبدو منطقياً، لذا لستُ واثقاً ما إذا كان ذلك بإمكانكم. |
| Bu şekilde işleyen bir dünya hayal edebiliyor musunuz? Zamanınızı iyi bir şekilde geçirmenize yardımcı olan bir dünya? | TED | لكن هل بإمكانكم تخيل عالم كامل يعمل بتلك الطريقة، يساعدكم في قضاء أوقاتكم بشكل أمثَل؟ |
| O serseriler Bruce Wayne'le uğraşırken, laboratuarı arayabilmeniz için size güvenlik kodlarını verdim. | Open Subtitles | أعطيتكم رموز الأمن لذا كان بإمكانكم نهب المختبر... بينما يحاول أولئك الفاسدين... قتل (وين) |
| Daha çok veren mi yoksa alan taraf mı olduğunuzu çözmek için kısa bir testim var, hatta şimdi yapabilirsiniz. | TED | لدي إختبار صغير لتفعلوه وتكتشفوا إذا كنتم آخذين أو مِعطائين أكثر، بإمكانكم القيام به الآن. |
| Etrafa çok ciddi zararlar verebilirsiniz. | Open Subtitles | الآن , أنتم يا رفاق بإمكانكم إحداث تدمير خطير |
| Göğsundeki hareketleri görebiliyorsunuz, küçük işaretler antenimizi veya elektrotlarımızı koyduğumuz yerler. | TED | بإمكانكم رؤية الحركة في صدره ، وتلك العلامات المخططة هي أماكن زرع الأقطاب أو الهوائيات. |
| Eğer bu bilgiye erişim olanağına sahipseniz, halkınızın ne yaptığını görebilirsiniz. | TED | إذا كان بإمكانكم الوصول لهذه المعلومات ، فبإمكانكم معرفة ما يفعله مجتمعكم. |