| herkes tanık olabilirdi. Demek acilen işlenmesi gereken bir cinayetti. | Open Subtitles | حيث كان بإمكان الجميع رؤيتها، يبدو أنها كانت جريمة مستميتة |
| Rezalet bir üçüncü periyoddu. herkes bu salakları yenebilir. | Open Subtitles | بإمكان الجميع التغلب على هؤلاء الٔاغبياء، أريدكم أن تبقوا جائعين |
| Böylece herkes bu konu hakkında düşünmeyi bırakır. | Open Subtitles | لذا بإمكان الجميع التوقف عن التخوف حول الأمر |
| Biliyorsun ki herkes evde laptobunun karşısında oturup "bir işim var" diyemiyor. | Open Subtitles | كما تعلمين، ليس بإمكان الجميع الجلوس في البيت أمام الحاسوب المحمول ويدّعون أنّهم موظفين |
| Sözel şiiri öğretiyorum çünkü ulaşılması mümkün. herkesin nota okuma becerisi, | TED | ولكني أهتم أكثر ما أهتم بتعليم إلقاء الشعر لأنه سلس فليس بإمكان الجميع قراءة الموسيقى |
| herkes gündüz çalışamaz. Gece vardiyası da yürümeli. | Open Subtitles | ليس بإمكان الجميع العمل اليوم وردية اللـيل لابد مـن تغطيتها |
| Doktor, herkes duyabilir dedin. Başka kimler geliyor? | Open Subtitles | لقد قلت أن بإمكان الجميع سماع الإرسال اذا من أيضا سيأتي؟ |
| O zaman nasıl geçtiğini herkes anlatabilir. | Open Subtitles | حسناً إذن، بإمكان الجميع إخبارك كيف كان الأمر. |
| Lütfen herkes beklesin. | Open Subtitles | لو بإمكان الجميع البقاء في الغرفة، من فضلكم. |
| Eğer herkes kazanabiliyorsa kimsenin kaybetmesini istemem. | Open Subtitles | لا أحب لأحد أن يخسر إذا كان بإمكان الجميع أن يفوز |
| Peki, benim adıma herkes konuşmayı bırakabilir mi? | Open Subtitles | حسنا , هل بإمكان الجميع أن يتوقف عن التحدث إلي ؟ |
| Tamam, herkes geride kalabilir mi, lütfen? | Open Subtitles | حسنا , اذا بإمكان الجميع الوقوف بعيداً ارجوكم ؟ |
| - herkes gerçek aşkı bulamıyor. | Open Subtitles | ليس بإمكان الجميع لقاء الحب الحقيقي أعرف ذلك |
| herkes dışarı çıkabilirdi ama şimdi tamamen burada kapana kısıldık. | Open Subtitles | ولكان بإمكان الجميع الخروج، والآن نحن عالقين حقاً. |
| Herkese açıktı, herkes seyredebilirdi -- sıradan insanlar, hatta Sultan bile, müslümanlar ve Gayrimüslimler. | TED | كان بإمكان الجميع الذهاب للمقهى والاستماع للحكواتي, كما تعلمون.. الناس العاديين, بل وحتى السلطان, المسلمون وغير المسلمين. |
| Norimura ile kurmayı dışında herkes gidebilir. | Open Subtitles | بإمكان الجميع أن يذهبوا الآن ، باستثناء نوريمورا و موظفيه . |
| herkes beni dinleyebilir mi, lütfen? | Open Subtitles | بإمكان الجميع الإستماع , من فضلكم ؟ |
| Boleyn ailesinin ne kadar aç gözlü olduklarını herkes görüyor. | Open Subtitles | بإمكان الجميع رؤية كم أن آل بولين |
| Bu yüzden herkes, yanındakinin orta ve komşu... | Open Subtitles | إذا كان بإمكان الجميع النظر إلى جاره ...سلاميات الدانيـ |
| Benim erişebildiğim internete herkesin erişemediğini farkettim. | TED | أدركت أنه لم يكن بإمكان الجميع أن يصلو إلى ما تمكنت من الوصول إليه. |
| Çıkartma yapmak, tank kullanmak herkesin harcı değil. | Open Subtitles | ليس بإمكان الجميع أن يجتاح شاطئاً، أو قيادة دبّابة. |