| Biri içeri girmiş, hemen Kapını kilitle... - İçeride kal, Kapını kilitle hemen. | Open Subtitles | اقتحم أحدهم منزلي، أقفلي بابكِ وابقي في الداخل ولكن أقفلي بابكِ |
| Kaderin en beklemediğin anda Kapını çalması gibi bir özelliği vardır. | Open Subtitles | حسناً، عندما لا تتوقعين شيئاً فللقدر طريقته في قرعِ بابكِ |
| Kapını birkaç kere çaldık. Bunu kaçıracağına inanamıyorum. | Open Subtitles | لقد طرقنا بابكِ عدة مرات، لا أصدق بانكِ تُفوتين مشاهدة هذا |
| Yatağa gitmeden önce kapınızı kilitlemeniz akıllıca olur. | Open Subtitles | سيكون من الحكيم أن تقفلي بابكِ لحظة ذهابكِ للفراش. |
| kapınızı çalıp devamlı size soru sorduğuna bahse girerim. | Open Subtitles | ...لقد راهنت أنّه سيقرع بابكِ يسأل الأسئلة طوال الوقت |
| Kapına nöbetçi koyup, seni korumaya çalıştı. | Open Subtitles | وضعت حُراس على بابكِ حاولت حمايتكِ |
| Kargo elemanı Kapının önüne berbat çiçekler bıraktı. | Open Subtitles | رجل توصيل وضع للتو أزهار قبيحة خارج بابكِ. |
| Haydi Maya. Kapındaki şu sevimli fareye bak hayatım. Güzel değil mi? | Open Subtitles | أنظري لهذا، أرنب جميل على بابكِ |
| Kapını birkaç kez çaldık. Bunu kaçırdığına inanamıyorum. | Open Subtitles | لقد طرقنا بابكِ عدة مرات، لا أصدق بانكِ تُفوتين مشاهدة هذا |
| Bir yabancının Kapını çalıp, bebeğinin öldüğünü söyleyene kadar beklersin. | Open Subtitles | انتظري حتى يأتي شخصٌ ما يطرقُ على بابكِ ليخبركِ بأنّ ابنتك قدت ميّته. |
| ne çeşit bir adam kendi kendine Kapını açmana müsade eder ne oldu..? | Open Subtitles | ما أخلاق الرجل الذي يترككِ تفتحين بابكِ هكذا؟ ما الأمر؟ |
| Kapını çalıp şu saçmalıklara katlanan başka kimseyi göremiyorum. | Open Subtitles | لا أرى أيّ أحد آخر يطرق بابكِ ليدعم لامنطقكِ |
| Kapını o kadar sık çalıyor olacağım ki, benden bıkmış olacaksın. | Open Subtitles | سأدق بابكِ من الحين للآخر ستملين مني |
| Üç ayda bir kontrole gelmezsen, feadi ekipleri Kapını çalar. | Open Subtitles | اذا لم تأتي الى ذلك الفحص فسوف تجدين فريق " جون" يطرق بابكِ |
| Üç ayda bir kontrole gelmezsen, feadi ekipleri Kapını çalar. | Open Subtitles | اذا لم تأتي الى ذلك الفحص فسوف تجدين فريق " جون" يطرق بابكِ |
| Maia yukarı geldiği sırada kapınızı çalıyordum. | Open Subtitles | لقد كنت أطرقت بابكِ عندما صعدت مايا " للطابق العلوي" |
| kapınızı açık bırakmamalısınız. | Open Subtitles | لا ينبغي أن تتركي بابكِ مفتوحاً حقاً. |
| Umarım ülkenin bir ucundan gelip kapınızı çalmış olmam bu konuda ne kadar ciddi olduğumuzu... | Open Subtitles | لذا أتمنى أن تكون حقيقة أنني سافرت عبر البلاد لآتي وأطرق بابكِ قد أظهرت لكِ مدى جديتنا... |
| Çalışanlarından biri kapınızı çalarken görmüş. | Open Subtitles | أحد البستانيين رآها تطرق بابكِ. |
| Kapına ulaştın mı? | Open Subtitles | - هل أخذتِ بابكِ ؟ - |
| Evet, özellikle de Kapının önünde bekletirsen. | Open Subtitles | نعم، خاصّة إن تركتني أقف على عتبة بابكِ |
| Kapındaki kilitler de onun için mi? | Open Subtitles | أتلك الأقفال على بابكِ من أجله أيضاً؟ |