| Pek çok şeyi düşündük, Afrika Enstitüleri ve araştırmacıları, uluslararası araştırmacılar ile yaptıkları çalışmalarda durumun böyle olmadığını gösterdi. | TED | كثير من معتقداتنا تم نفيها من خلال أبحاث جيدة قام بها باحثون و مؤسسات إفريقية بالتعاون مع مؤسسات عالمية |
| 2013 yılında Oxford Üniversitesinde araştırmacılar, işin geleceği üzerine bir çalışma yaptılar. | TED | في 2013 , قام باحثون فى جامعة اكسفورد بعمل دراسة حول مستقبل العمل |
| Çin'deki araştırmacılar, birkaç ay önce genetik yapısı değiştirilmiş embriyoların yaratıldığı bilgisini verdiler. | TED | إذ قام باحثون في الصين وقبل بضعة أشهر فقط بالإعلان عن إنجاز صناعة الأجنة البشرية المعدلة وراثياً. |
| Fırsat-yaratanlar en güçlü özelliklerini bilemeye devam eder ve örnek arayan insanlar olurlar. | TED | صناع الفرص: يواصلون صقل قواهم ويصبحون باحثون عن التطورات |
| Sizden önce buraya silahlar, savaş stratejileri ya da rakibinin zayıflıklarını arayan pek çok insan geldi. | Open Subtitles | العديد من الناس قبلك جائوا هنا باحثون عن أسلحة أو نقاط ضعف أو إستراتيجيات |
| Yakinlarda Avcilar'i gormusler. | Open Subtitles | لقد رأوا باحثون على مقربة |
| Bulanın olur. | Open Subtitles | باحثون ومراقبون |
| Birkaç gün sonra, New York tıp merkezinden araştırmacılar geldi ve yine kan istediler. | TED | و بعد ذلك بعدة أيام أتى باحثون من المركز الطبي بنيويورك وهم أيضا قالوا أنهم يريدون عينات من الدم |
| Tıp, robotik gibi alanlarda ilerleme kaydetmek adına dünya çapında bu teknolojiyi kullanan araştırmacılar var. | TED | وهناك باحثون حول العالم يستخدمون هذه التكنولوجيا بالفعل للتقدم في أمور مثل الطب وعلم الإنسان الآلي. |
| araştırmacılar kahvaltıyı sürekli atlayan bir grup insanı topluyor ve onlardan her sabah kahvaltı yapmalarını istiyor. | TED | استقطب باحثون مجموعة من الناس لا يتناولون الإفطار دائماً وطُلب منهم تناول الإفطار يوميا. |
| Fakat İkinci Dünya Savaşı esnasında araştırmacılar aktif bileşimi diğerlerinden ayırmayı başardılar ve daha yüksek miktarlarda küf ürettiler. | TED | ولكن أثناء الحرب العالمية الثانية، توصّل باحثون إلى كيفية عزل المركب النشط والعمل على إنماء العفن بكميات أكبر. |
| Bütün tatminsiz imparatorlar, büyük araştırmacılar, önderler, insan ırkının kendini adamış hayır severlerinin hepsi! | Open Subtitles | ليس فقط العشرات منهم,بل الآلاف , آباطره يبحثون عن إمبرطورية ,باحثون,قاده نازيين ومن لديه أغراض أخرى |
| araştırmacılar diyebilirim.. | Open Subtitles | باحثون في مختبر العطور هناك، عندما لا يتعاملون بنشوة |
| Ancak 1960'larda araştırmacılar tamamen farklı kökten bir fikir ortaya attılar. | Open Subtitles | لكن أتى باحثون في ستينات القرن العشرين بنظرية مختلفة تمامًا |
| Sizden önce buraya silahlar, savaş stratejileri ya da rakibinin zayıflıklarını arayan pek çok insan geldi. | Open Subtitles | العديد من الناس قبلك جائوا هنا باحثون عن أسلحة أو نقاط ضعف أو إستراتيجيات |
| Bizler gerçeği arayan kişileriz sadece. | Open Subtitles | نحنُ فقط باحثون عن الحقيقة |
| Avcilar! | Open Subtitles | باحثون |
| Bulanın olur. -Haydi oradan. | Open Subtitles | باحثون ومراقبون - اخرج من هنا - |