| Ama Hartum'u tahliye emriyle geldiğinize göre, | Open Subtitles | و بما أنك عدت اليوم و معك تعليمات باخلاء السودان |
| Onlara, mümkün olduğu kadar insanı şehirlerden tahliye etmelerini söyleyin. | Open Subtitles | -أخبرهم باخلاء المدن من الناس قدر استطاعتهم -حسنا يا سيدي |
| Albay, o bilim insanlarını tahliye etmeleri için U.S.S. Santa Mira'ya en öncelikli şifreli emir mesajı çekmenizi istiyorum. | Open Subtitles | كابتن اريدك ان ترسل رسالة مشفرة بالاهمية القصوي لسانتا ميرا وتعطي لهم الاوامر باخلاء هؤلاء العلماء فورا |
| Merkez... Tüm kasabayı boşaltmalıyız. | Open Subtitles | هذا سيء - انتشروا و قوموا باخلاء المدينة بأكملها - |
| Yetkililer, Los Angeles şehrinin tamamen boşaltılmasını istedi. | Open Subtitles | السلطات أمرت باخلاء مجلس لوس انجلوس |
| Scott yerlileri Destiny'ye tahliye etmek, için izin istiyor. | Open Subtitles | سكوت يطلب الاذن باخلاء السكان المحليين الى ديستني |
| Tüm hastaneyi tahliye etmeyeceğim. | Open Subtitles | فانه معزول في الطابق الاداري لن اقوم باخلاء كل |
| - Haydi ya, kasabayı tahliye etmişler. | Open Subtitles | أوه، اللعنة يقومون باخلاء المدينة |
| - Kasabanın çoğu tahliye mi edildi? | Open Subtitles | قمتم باخلاء المدينة |
| - Anlaşıldı. Tesisi boşaltmalıyız. | Open Subtitles | علينا باخلاء المنشأة. |
| Elçiliğin boşaltılmasını emrettim. | Open Subtitles | لقد امرت باخلاء السفارة |