| - Bilardo odasında. - Teşekkür ederim, Parsons. | Open Subtitles | ــ إنه متواجد في غرفة البلياردو ــ شكرا لك ً بارسنز ً | 
| Kahya Parsons, Bay Leverson'ın dayısıyla tartıştığını duymuş. | Open Subtitles | ً بارسنز ً رئيس الخدم . سمع ملاسنة بين السيد ً ليفرسون ً و عمه | 
| Gazetede resmim çıkar mı dersiniz, Bay Parsons? | Open Subtitles | هل تعتقد من أن صورتي ستُنشر على صفحات الجرائد . سيد ً بارسنز ً ؟ | 
| Evet. Bay Parsons'ın eşinin adı... Bekle. | Open Subtitles | نعم، قد كان السيد بارسنز متزوجاً من.. انتظروا، موجود هنا | 
| Bayan Parsons'mış. Görünüşe göre basın iyi bir haber kokusu almış. - Vay be bir kuklacı için çok güzel bir ev. | Open Subtitles | من السيدة بارسنز يبدو أن الصحافة قد بدأت تشتم الحدث إن هذا منزل جميل بالنسبة لمتكلم من بطنه | 
| Merhaba Bayan Parsons. Biz LAPD'den geliyoruz. | Open Subtitles | مرحبا سيدة بارسنز نحنا محققان من قسم شرطة لوس أنجيلس | 
| Parsons kurşun yarası sebebiyle ölmüş ama silah bulunamadı ve işe yarar parmak izi ya da DNA'da. | Open Subtitles | توفي بارسنز متأثراً بجروحه لكننا لم نجد أي سلاح لا بصمات ولا حمض نووي | 
| Tanner Parsons'ın finans durumuyla alâkalı olağan dışı bir şey var mı? | Open Subtitles | تانر هل هنالك أي مشاكل في شؤون بارسنز المالية؟ | 
| Hanımlar. Umarım Parsons davasıyla alâkalı yeni bir şeyler bulmuşsunuzdur. | Open Subtitles | سيداتي أتمنى أن تكونوا قد حصلتم على معلومات في قضية بارسنز | 
| Parsons kuklabazların tüm sırlarını ortaya çıkaracak bir kitap yazıyormuş. | Open Subtitles | تبين معنا أن بارسنز كان يكتب كتاباً يكشف كل أسرار التكلم من البطن | 
| Mösyö Parsons, sizinle konuşmak istiyordum. | Open Subtitles | سيد ً بارسنز ً هل لي بالكلام معك ؟ | 
| Mösyö Parsons çatal bıçak takımından zarar gören var mı? | Open Subtitles | ! سيد ً بارسنز ً هل لاحظت إن كان أحد أغراض المائدة قد تعرض للتخريب ؟ | 
| - Peki, Bay Parsons. | Open Subtitles | آنسة ً غلاديس ً ــ أجل سيد ً بارسنز ً | 
| Bayan Parsons'ın davayı tek başına alacağına dair duyumlar aldım. | Open Subtitles | سمعت اشاعة بأن الآنسة (بارسنز) ليست تقيم تلك الدعوى بمفردها. | 
| Bayan Parsons bildiğiniz üzere cinayetlerin %82'si kurbana yakın biri tarafından işlenir. | Open Subtitles | سيدة بارسنز أنا متأكدة أنك على دراية بأن 82% من جرائم القتل يرتكبها شخص قريب من الضحية | 
| Parsons kuklabazlığın ardındaki sırrı ortaya çıkarıyormuş. | Open Subtitles | يكشف بارسنز فيه أسرار التكلم من البطن | 
| Kitap onu mahvedecekti bu yüzden o da Parsons'ın işini bitirdi. | Open Subtitles | كان الكتاب سيدمره لهذا قتل بارسنز | 
| Bayan Parsons ilk deneyimini Frobisher davasında yaşadı ve ardından Hewes ve Ortakları'ndan ayrılıp | Open Subtitles | اكتسبت الآنسة (بارسنز) خبرتها من قضية (فوربيشر) ثم تركت "(هيوز) وشركاءها" للعمل لدى | 
| Ellen Parsons, Patty Hewes'ün şirketinde çalışmak için geri döndü. | Open Subtitles | عادت (إلين بارسنز) للعمل لدى مؤسسة (باتي هيوز). | 
| Bayan Parsons'ı devre dışı bırakıp davayı kendi üzerine mi almaya çalışıyorsun? | Open Subtitles | أم أنك تسعين لازاحة الآنسة (بارسنز) لتتولي القضية بنفسك؟ |