| Bitkilerle aranın iyi olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أكن أعرفُ أنّكِ بارعةٌ جدّاً مع النباتات. |
| Ancak bu beni iyi mi yapıyor, orasını bilemem. | Open Subtitles | مهما يكن، لا أدري هذا قد جعلني بارعةٌ أم لا |
| Çok iyi bilgisayar kullanır. | Open Subtitles | إنَّها بارعةٌ جداً فيما يتعلقُ بالحواسيب |
| Kötü olma konusunda çok iyi. | Open Subtitles | إنها بارعةٌ في أن تكونَ شرّيرة |
| O çok iyi. İleri düzey, hızlı. | Open Subtitles | إنّها بارعةٌ جداً متقدّمة, وسريعة. |
| Rahatsız edici, ama bu işte çok iyi. Bekle bir saniye. | Open Subtitles | هذا مزعج لكنّها بارعةٌ فيه |
| En iyi yapabildiğim uğraşlardır. | Open Subtitles | هذا أفضلُ ماأنا بارعةٌ فيه. |
| Çok ilginçmiş. Biliyor musun Tiffany yıllardır dans ediyor ve oldukça iyi. | Open Subtitles | (تيفاني) تمارس الرقص منذ سنوات و هي بارعةٌ جدّاً به |
| - Yalancıları çok iyi tespit ederim. | Open Subtitles | {\pos(190,230)}.أنا بارعةٌ جدّاً في تمييز الكاذب |
| Stacy bu işte epey iyi. | Open Subtitles | بارعةٌ فيما تفعل |
| Çöplük avında çok iyi olduğum için katılamayacağımı söylediler... | Open Subtitles | {\pos(190,210)}يقولون أنّي لا أستطيع لأنّي بارعةٌ في التقاط القمامة، لذا... |