"بارعة في" - Translation from Arabic to Turkish

• iyi bir
• çok iyi
• işte iyi
• şeylerde iyi
• çok iyiyimdir
• konusunda iyi
• evimde

Telefon seksinde iyi olmak iyi bir avukat olmaya benzer.
أن تكوني بارعة في الحب عبر الهاتف مثل المحامي البارع

Juliette alabildi, çok iyi bir pazarlık kabiliyeti var.
وجدته جولييت. انها رائعة. إنها بارعة في شراء الأشياء بأقل الأسعار

Çok heyecanlandım. O işte iyi olacağımı biliyordum.
كنت متحمسة جداً وكنت أعرف أنني سأكون بارعة في ذلك

Bence buradan öğrenebileceğimiz şey bilgisayarların hesaplamada rakamlarla uğraşma gibi şeylerde iyi olduğudur.
يمكنك أن تستنتج من هذا أن الحواسيب بارعة في الحوسبة التعامل مع الأرقام و الأمور الشبيهة

İsimlerle yüzler konusunda çok iyiyimdir. Bir zamanlar mesleğimdi bu.
أنا بارعة في تذكّر الأسماء والوجوه فقد كان هذا عملي

Sihir konusunda iyi olabilirsin ama biz daha iyiyiz.
ربّما أنتِ بارعة في السحر لكنّنا أكثر براعة

Sanırım çok iyi bir danışmanım.
أعتقد بأنّي حتماً راعية بارعة في النهاية

Onun için gerektiğinden fazla sızma olacak ama, kendisi iyi bir sızıcıdır.
أعرف أنها لا تحتاج الى القيام بكل هذا التسلل لكنّها بارعة في التسلّل

Bu işte çok iyisin, tatlım. Annen seni çok iyi eğitmiş.
انت بارعة في هذا عزيزتي والدتك قد علمتك جيداً

Ama elleri gerçekten çok iyi çiziyor.
إنها ليست بارعة في الرسم, لكن كما تعلمين

Bu işte iyi olmadığımı söylemiştim!
قلت لك أني لست بارعة في هذا

Bu işte iyi olmak istiyorum.
أريد ان أكون بارعة في هذا

Ben böyle şeylerde iyi değilim. Hiç de olmadım.
لست بارعة في ذلك، لم أكن يوماً

Kesinlikle, emin ellerdesin ve ben, ailelerle tanışmada çok iyiyimdir.
أنت بين أيدٍ أمينة، وأنا بارعة في لقاء الأهل.

Benimle deneme yapsana. Bu konularda çok iyiyimdir. Emily olayım.
عليك أن تتدرب معي (أنا بارعة في هذا، سأكون (إميلي

Bowlingde çok iyiyimdir ben.
يصادف أنّي بارعة في لعب البولينغ.

Başka insanlarla çalışmak konusunda iyi değilimdir.
لستُ بارعة في العمل مع الآخرين