| Senin için Yapabileceğim hiç bir şey yok. Bunu biliyorsun. | Open Subtitles | ليس هناك شيء باستطاعتي فعله لك, أنت تعلم ذلك |
| Tek Yapabileceğim ileriye bakmak ve yıktıklarımı tekrardan yapmaya çalışmak. | Open Subtitles | كل ما باستطاعتي فعله هو تخطي الأمر و إعادة بناء ما دمرته |
| Yine de sınıf bazında Yapabileceğim bir şey yok. | Open Subtitles | أنظري , أنني أقد نواياك لا كن لا يوجد شيء باستطاعتي فعله في الصفوف ومبادئ تلك الصفوف |
| Yapabileceğim bir şey yoktu. Seni güvenli bir yere götürmem gerekti. | Open Subtitles | لم يكُن ثمّة ما باستطاعتي فعله كان لزامًا عليّ أن آخذَكَ إلى برّ الأمان |
| Şu an gerçekleşecek olanı engellemek için Yapabileceğim bir şey yok, değil mi? | Open Subtitles | ما منْ شئ باستطاعتي فعله الآن لإيقاف النيزك من الاصطدام بالأرض ، أليس كذلك؟ |
| Sanırım haklısın, Yapabileceğim bir şey yok. | Open Subtitles | اظنك محق لا شيء باستطاعتي فعله |
| Yapabileceğim hiçbir şey yoktu. | Open Subtitles | لم يكن هُناك شيء باستطاعتي فعله. |
| Bakayım ne Yapabileceğim. | Open Subtitles | 107.76)}(بايقيرل*16) سأرى ما باستطاعتي فعله |
| - Yapabileceğim bir şey yok. | Open Subtitles | لا شيء باستطاعتي فعله ! |
| - Yapabileceğim birşey yok. | Open Subtitles | لا شيء باستطاعتي فعله ! |