| Bo'yu geriye döndürüp, dizginlerimi dişlerimin arasına aldım, Ateş ederek o adamları kovaladım. | Open Subtitles | ادرت بو واللجام في اسناني واطلقت العنان وكلفهم باطلاق النار على رجال الحرس |
| Bir gün adamın biri ofise gelip Ateş etmeye başladı. | Open Subtitles | بسبب رجل مشى في مكتبنا يوما واحدا. وبدأ باطلاق النار. |
| Bildiğin gibi, iki avcı aynı avın peşine düşerse, genellikle sonunda birbirlerini arkadan vururlar, oysa biz birbirimizi arkadan vurmak istemiyoruz. | Open Subtitles | كما تعلم عندما يقصد صيادان الفريسة نفسها ينتهيان باطلاق النار على بعضهما من الخلف و نحن لا نريد ذلك |
| Beni vuracak mısın, memur bey? | Open Subtitles | هل ستقوم باطلاق النار علي ، ايها الشرطي ؟ |
| Bunu yapmadan önce eve girer iki oğlunu yataklarında uyurken çifteliyle vurur. | Open Subtitles | قبل ان يقوم بذلك سوف يركض الى البيت و قام باطلاق النار على اولاده |
| Dün gece, Paine 1942 Doğu Walden Caddesinde A. T. Burroughs'u vurdu ve ölümcül şekilde yaraladı. | Open Subtitles | ليلة امس, قام باين باطلاق النار واصابة باروز بجرح مميت, فى العنوان.. ا |
| "Ellerimi indirdiğim zaman toplar başlar ateşe.. | Open Subtitles | عندما انزلت يدي , عندما المدافع بدأت باطلاق النار |
| Farkındasın ki iki avcı aynı avın peşinden peşinden koşarsa bu iş birbirlerini vurmalarıyla neticelenir, böyle olsun istemeyiz. | Open Subtitles | كما تعلم عندما يقصد صيادان الفريسة نفسها ينتهيان باطلاق النار على بعضهما من الخلف و نحن لا نريد ذلك |
| Ama şanslısın. Genellikle katıra Ateş etmekle kalmazlar. | Open Subtitles | لكنك محظوظ انهم عادة لا يكتفون باطلاق النار على البغال |
| Ayaklarına Ateş ettiğiniz zaman biraz sinirlenmiş. | Open Subtitles | لقد غضب جدا عندما قام رجالك باطلاق النار على اقدامه |
| Onlar Ateş açmadıkları sürece_BAR_kimseye Ateş etmedim. | Open Subtitles | لم أبدأ اطلاق النار على أي أحد ما لم يبدأ باطلاق النار عليّ أولاً |
| Kalabalığın en yoğun kısmına Ateş emri verdiğiniz doğru mu? | Open Subtitles | هل صحيح أنك أمرت قواتك باطلاق النار على أكثر جزء مزدحم في المظاهرة؟ |
| Ellerini kaldırıp dışarı çık Lucas! Yoksa Ateş emri vereceğim. | Open Subtitles | اخرج , رافع يديك , لوكا أو سوف أعطى الأمر باطلاق النار |
| Ya adam takip edip seni vurmak isterse? | Open Subtitles | ماذا اذا تعقبك الى هنا وقام باطلاق النار عليك؟ |
| Çaresiz bir anda da onu vurmak zorunda kaldın. | Open Subtitles | ومن ثم في لحظة يأس انتهيت باطلاق النار عليه |
| Önce vurmak sonra sorgulamak için izin istiyorum. | Open Subtitles | اطلب الاذن باطلاق النار اولا ثم توجيه الاسئلة لاحقا |
| Şimdi beni vuracak mısınız, Bay Gaeta? | Open Subtitles | الان ستقوم باطلاق النار على سيد جييتا |
| Ne yani, herkesi vuracak mısın? | Open Subtitles | أستقم باطلاق النار على الجميع؟ |
| Onları vuracak. | Open Subtitles | سوف يقوم باطلاق النار عليهم |
| Nasıl bir insan ki bu tekerlekli sandalyedeki bir zavallıyı vurur. | Open Subtitles | أي نوع من الاشخاص يكون هذا الذي يقوم باطلاق النار على مُقعد بكرسي مدولب؟ |
| Davis kazanır, sonra biri oradan onu vurur. | Open Subtitles | فاز (ديفيز) ، ثم قام احدهم باطلاق النار عليه من هناك |
| Ve hırsız da onu vurdu ve kaçtı. | Open Subtitles | والسارق قام باطلاق النار عليه ثم فر هاربا |
| Adamlarından biri vurdu. | Open Subtitles | أحد رجاله هو من قام باطلاق النار |
| Dışarı çıkmak için 10 saniyen var, yoksa ateşe başlayacağız. | Open Subtitles | أمامك عشر ثواني لتأتي أو سنبدأ باطلاق النار |
| Nişancılar, hedefinizi gördüğünüzde ateşe başlayabilirsiniz. | Open Subtitles | أيها الرماة, يمكنكم البدء باطلاق النار فور رؤية الهدف! |
| Biliyorsun ki iki avcı aynı avın peşinden koşarsa bu iş birbirlerini vurmalarıyla neticelenir, böyle olsun istemeyiz. | Open Subtitles | كما تعلم، عندما يقصد صيادان الفريسة نفسها ينتهيان باطلاق النار على بعضهما من الخلف، و نحن لا نريد ذلك |