| Pavlov'un yaptığı zili yiyecekle ilgili kılmaktı. | TED | كان ما قام به بافلوف هو جعل الجرس مرتبطًا بالطعام. |
| Bizim doldurulmuş bir Spinoza' mız yok... ...ama doldurulmuş bir Pavlov köpeğimiz var.... ...ve onu Rusya' da Petersburg Sağlık Müzesi' nde ziyaret ettim. | TED | وبعد ذلك، لم يكن لدينا سبينوزا محشوة ولكن لدينا بافلوف كلب محشي، وقمت بزيارته في متحف الصحة في سان بطرسبرج في روسيا. |
| 1890'larda, Ivan Pavlov adında Rus fizyolog köpekler üzerinde hayli ünlü bir deney yaptı. | TED | في الثمانينيات، العالم الروسي إيفان بافلوف قام بتجربة مشهورة على الكلاب. |
| İşte bu yüzden Pavlov'un köpeğinin zil sesini duyduğunda salyası akıyordu. | TED | أعني، أن هذا هو السبب في أن كلب بافلوف بدأ يسيل لعابه بصوت الجرس. |
| Moskova'daki Pavlov Enstitüsü'nden gelen uzmanlar üç gün boyunca üzerimizde çalıştı. | Open Subtitles | أشتغلوا علينا لثلاثة أيام بواسطة فريق من اخصائى معهد بافلوف فى موسكو |
| Amerikalılar doldurulmaya hazır boş kovalar Pavlov'un köpekleri gibi; | Open Subtitles | جاهزة لكي تملأ بأيّ فكرة أو صورة التي تغذّي إليهم، مثل مجموعة بافلوف تزعج، ويخرج ويتصرّف بناء عليه. |
| Pavlov'un Köpeği'nin konusu nedir? | Open Subtitles | يا، ما بالضبط كلب بافلوف الذى يدور حوله على أية حال؟ |
| Köpeğini, hayalarını yalamaya koşullandıran Pavlov mıydı? | Open Subtitles | هل كان بافلوف هو الذي درب كلبه ليلحس له خصيتيه |
| Kulağa Pavlov'un köpeklere yaptığı deney gibi geliyor. | Open Subtitles | هممم. يبدو وكأنّه شيء طبّقه بافلوف على الكلاب. |
| "İsmini duyunca Pavlov'un köpeği gibi salya akıtırım." | Open Subtitles | عندما يذكرون اسمك يسيل لعابي ككلب بافلوف |
| Öğrenme, Pavlov'un köpekleri gibi. | TED | التعّلم هو كلاب إيفان بافلوف. |
| Benzer şekilde Pavlov'un köpeklerinin protein yapıları ya da zilin dalga formu ile ilgili pek fazla bilgileri yoktur ama yine de salya salgılarlar çünkü vücut, uyarıcıları eşleştiriyor. | TED | وبالمثل، كلاب بافلوف حتمًا لا تعرف الكثير عن تراكيب البروتين أو شكل الموجة للجرس، بيد أن لعابهم يسيل لأن أجسامهم مقترنة بالمؤثرات. |
| Evet, elbette. Hepsi Dr. Pavlov ve terapisi sayesinde. | Open Subtitles | بكل تأكيد، الفضل كله يعود للطبيب (بافلوف) وعلاجه |
| İşte sizin durumu Pavlov'un Köpeği'ne benzettim. | Open Subtitles | أجل ، أنا أُشبِّه حالتكم (بحالة كلب (بافلوف |
| Bak şimdi Pavlov bir bilimadamı ve köpeği ne zaman zil çalsa Pavlov yemeğe gidiyor. | Open Subtitles | بافلوف) كان رجل علوم) وفي كل مرة يرن فيها كلبه الجرس ، يقوم (بافلوف) بالأكل |
| Her neyse işte köpek ne zaman zili çalsa Pavlov yemek yiyormuş, sonra da ağzı sulanıyormuş. | Open Subtitles | على كل حال ، في كل مرة يدق فيها الكلب الجرس يأكل (بافلوف) وبعدها يسيل لعابه |
| Filmin adı, Pavlov'un Köpeği. | Open Subtitles | هو فيلم اسمه كلب بافلوف |
| Pazar günleri Pavlov'da Tekila gecesi düzenlenir. | Open Subtitles | الأحد ليلة التكيلا في بافلوف |
| Ters Pavlov etkisi gibi bir şey. | Open Subtitles | مثل تأثير " بافلوف " الإنعكاسي |
| Pavlov akıl hastanesinde intihar etmeye kalkıştı. | Open Subtitles | انتهى به الأمر منتحراً في مستشفى بافلوف) للأمراض العقلية) |