| Sana bundan fazlasını söyleyemem. | Open Subtitles | لا أستطيع اخبارك باكثر من هذا انتهت ايامي |
| Sana borçlandım. - Bana bundan daha fazlasını borçlusun. | Open Subtitles | أنا مديون لكى بهذا أنت مديون باكثر من ذلك |
| Anlaşılan o ki Marshall amcanız ve kardeşleri gürültü patırtıdan biraz daha fazlasını yapıyorlarmış. | Open Subtitles | نعم ، إتظح ان العَم مارشال واخوته قاموا باكثر من مجرد اللعب بخشونه |
| Şey, bunu seçmelerde yaptım. Bundan fazlasını söyleyemem. | Open Subtitles | حسنا قمت بالمقابلة ولا يمكنني القيام باكثر |
| Senin güçlerinle bu dünyadan fazlasını yönetebiliriz. | Open Subtitles | بمساعدة قواك سوف نقوم باكثر من حكم العالم. |
| Sana borçlu olduğumu biliyorum. Bundan daha da fazlasını. | Open Subtitles | اعلم بانني مدينة لكي باكثر من مرد توصيلة سياره |
| Bak, adamım, zaten bilmen gerekenden fazlasını söyledim. | Open Subtitles | انظر يارجل , لقد اخبرتك باكثر مما يجب مسبقًا |
| Danstan fazlasını isterdim. | Open Subtitles | اريد ان اقوم باكثر من الرقص معها |
| Bundan daha fazlasını da söyleyemem. | Open Subtitles | . لا استطيع اخبارك باكثر مما قلته |
| Önceleri eğlencesine takılıyorduk ama sonra bundan fazlasına ihtiyacı olduğunu söyledi, sonra daha fazlasını vermeye başladığımda korktu ve tekrar eğlencesine takılmak istemeye başladı. | Open Subtitles | لقد بدأنا الأمر بالمرح ومن ثم قالت لى إنها تريد أكثر من هذا لذا قمت باكثر من هذا ، ولكن الهدف هو أنها فزعت وقالت لى إنها لا تريد سوى المرح |
| Biz, Reverb'in bundan çok daha fazlasını yapabildiğini gördük ama. | Open Subtitles | اعني اننا راينا (ريفيرب) يقوم باكثر من ذلك صحيح؟ |