| Evinde ufak bir örümcek görse hıçkıra hıçkıra ağlayarak beni arardı. | Open Subtitles | لقد اعتادت أن تتصّل بي باكيةً حين تعثرُ على عنكبوتٍ في شقّتها |
| Katlanmak zorunda kaldığı korkunç kaderden dolayı, ruhu keder içinde ağlayarak, trajik intiharının gerçekleştiği yere musallat olmuş | Open Subtitles | مكان أنتحارها المأسواي باكيةً في حزن في الحياة المأساوية التي عاشت فيها |
| Emily'i bu sabah ağlayarak aradı. | Open Subtitles | ايميلي اتصلت بي باكيةً هذا الصباح. |
| ağlayarak buradan çıktım. | Open Subtitles | لقد جريت باكيةً من هنا |
| Yarın buradan ağlayarak kaçmayacağım. | Open Subtitles | لن أهرب من هنا باكيةً في الغد |