| Tıpkı Filmlerdeki gibi bir olayı çözmek zorundayız. | Open Subtitles | إذا كان عليك أن تصنف القمامة مثلما يحدث بالأفلام. |
| Kuklaları yuhalarsın. Sessiz Filmlerdeki kötü adamlara hısss'larsın. | Open Subtitles | تشوشين على الدمى، تهسهسين للأشرار بالأفلام الصامتة |
| film yaptığımız ve birbirimize ortak diye seslendiğimiz günler geride kaldı. | Open Subtitles | الأيام التي كنا نقوم بها بالأفلام و نسمي بعضنا شركاء إنتهت |
| Bu film kültürü organizasyonları da gerçekten muhteşem. Çok popüler olmaya başladılar. | Open Subtitles | نهايات الأسبوع الثقافية المختصة بالأفلام رائعة جداً، إنها تشتهر جداً |
| filmlerde kadınların öyle orgazm olması palavra sanıyordum ben. | Open Subtitles | دائما ماكنت أظن بأن هزات الجماع مجرد ترهات مثل الذي بالأفلام |
| "Garland Humphrey Lynch filmlere, gece kulüplerine, balıkçılığa, lunaparklara düşkündür." | Open Subtitles | مولع بالأفلام, والملاهى والصيد والمتنزهات |
| Dadılıkla ilgili bildiklerim filmlerle sınırlıydı. | Open Subtitles | كل ما أعرفه عن المربيات هو ما شاهدته بالأفلام |
| Kuklalari yuhalarsin. Sessiz Filmlerdeki kötü adamlara hisss'larsin. | Open Subtitles | تشوشين على الدمى، تهسهسين للأشرار بالأفلام الصامتة |
| Pardon ama hiç Filmlerdeki kadar sert birine benzemiyorsunuz. | Open Subtitles | عذراً ، لكنك لا تبدو قاسياً كما بالأفلام |
| Mars Filmlerdeki gibi görünmüyor. | Open Subtitles | هذا المكان لا يبدو كالمريخ الذي نراه بالأفلام |
| İstersen, Almanların Filmlerdeki... dışavurumculuğunu anlatarak seni sıkıntıdan öldürebilirim. | Open Subtitles | اسمعي ،بامكاني اشعارك بالملل القاتل بمحاضرة عن التعابير الألمانية بالأفلام إن اردت |
| Küçük düşünmek bana göre değil, bu yüzden sizin için büyük bir aday film listem var. | Open Subtitles | لا أحب القصور في التفكير لذلك لدي قائمة بالأفلام من أجلك أمستعد؟ |
| Komik olmaya çalışmıyorum ama son çevirdiğimiz film işinde vurulmuştum. | Open Subtitles | ليست طريفه جداً , يافتيان آخر مره قمنا بحيلة الإستثمار بالأفلام |
| Belki film kariyerim olduğunu bilse bana daha fazla saygı gösterir. Jenna sete lütfen. Jenna, Rodney Stink: | Open Subtitles | ربما لو عرف أنني أملك مستقبل مهني بالأفلام سيعاملني عندها بإحترام أكبر سأخبره |
| Bu gülüş buralarda harcanıyor. filmlerde rol almalısın. | Open Subtitles | هذه الإبتسامة ضائعة هنا يجب أن تمثلي بالأفلام |
| İnsanlar merdivenlerden düşmez, bu sadece filmlerde olur. | Open Subtitles | الناس لا تسقط من على الدرج ذلك يحدُث بالأفلام فقط |
| Beni hep filmlerde dünyayı kurtarırken gördünüz, ama bugün, Whirlwind Girişimini desteklemek için bana katılmanızı istiyorum. | Open Subtitles | ربما شاهدتموني من خلال الشاشة الفضّية أنقذُ العالم بالأفلام ، ولكن اليوم أرغب منكم أن تنضمّوا لي |
| Bütün çocukların çalışmaktan sıkıIıp çizgi filmlere bayıIdığını sanırdım. | Open Subtitles | ظننت بأن كل الأطفال يحتقروا الجهد ويتمتعوا بالأفلام الكارتونية |
| Erkeğin işine bakılır, izlediği filmlere değil. | Open Subtitles | كرجل تقاس بعملك وليس بالأفلام التي تشاهدها |
| İnsanlar filmlerle bu şekilde tartışmaya girerek özdeşleşirler çünkü haklıysanız, kimse size haksızsınız diyemez. | Open Subtitles | هذه الطريّقة التي يرتبطّ بها الناس بالأفلام في هذا النوعَ المثيّر للجدل إن كُنت محقًا لا أحد يمكنه أخبارّك بأنك مخطئ. |
| Kız 17 yaşında. Porno Filmler küçük yaştakiler için yasalara aykırıdır. | Open Subtitles | إنها بالسابعة عشرة، إن إستخدام القُصّر بالأفلام الإباحية ضد القانون. |
| Yani eğer Billy'nin filmini kullanabiliyorsa başka filmleri de kullanabilir. | Open Subtitles | لذا إن كان في فيلم، بيلي فيمكنه الظهور بالأفلام الأخرى |
| Sürekli filmlerden alıntı yaparak insanı çıldırtır. | Open Subtitles | وتصيبك بالجنون من تشبيهاتها المتواصلة بالأفلام. |