| Sabredip saklanmak zorundasın. | Open Subtitles | يجب عليك أن تتحلى بالصبر وتستمر بالإختباء |
| Ama belki de telafi etmek, dağda saklanmak değildir. | Open Subtitles | لكن لربّما طريقة دفع المرء ثمن أخطائه ليست بالإختباء في الجبل. |
| Burası küçük bir kasaba. Hayatımızın geri kalanını birbirimizden saklanarak geçiremeyiz. | Open Subtitles | إنها بلدة صغيرة ولا يمكننا قضاء بقيّة حياتنا بالإختباء عن بعضنا. |
| Ne diye orada saklanıyorsun? | Open Subtitles | ما الذي تفعله بالإختباء بالخلف؟ |
| Cuddy'den saklanmamı ve seni bulmamı sağlıyor. | Open Subtitles | فهو يسمح لي بالإختباء من (كادي) والعثور عليكَ |
| Ben ise onlardan saklanırım. Kaçmaya çalıştığımda... | Open Subtitles | في احلامي, اقوم بالإختباء منهم محاولاً الفرار |
| Başım beladayken buraya saklanmama izin verirdi. | Open Subtitles | كانت تسمح لي بالإختباء هنا حين كنت أقع في مأزق |
| Bunu da, feribot ya da Eurotunnel'a gidecek olan kamyonlarda saklanarak, ya da tünel terminaline gece gizlice girip trenlerin içinde Saklanmaya çalışarak yapıyorlar. | TED | وذلك بالإختباء وراء شاحنة تمر بالمعبر، أو عبر النفق الأوروبي، أو بالتسلل داخل محطة النفق ليلا لمحاولة الإختباء بالقطارات. |
| Belki gene odana saklanmak istersin. | Open Subtitles | في حال إن كنت ترغب بالإختباء في غرفتك مجددًا. |
| - Harriet. saklanmak için aklıma ilk senin evin geldi. | Open Subtitles | بيتك هو أول مكان فكرت بالإختباء به |
| Fakat bu sonsuza kadar saklanmak anlamına gelmez. | Open Subtitles | لكن لا يتعلّق الأمر بالإختباء إلى الأبد |
| saklanmak çözüm değil, biliyorsun. | Open Subtitles | ! أنتي تعرفين بأن هذا الأمر لا يمكن أن يحل بالإختباء |
| Hem pazartesileri köşe başında saklanarak ve gözüme görünmemeye çalışarak geçirebileceğini sanma. | Open Subtitles | و لا تظني أنه يمكنكِ قضاء يوم الإثنين بالإختباء وراء الأركان و تحاولي ألا تنظري بأعين الموجودين .. سوف أجدكِ |
| Sorunlarından bir çizgi roman dükkânında saklanarak kaçmışsın. | Open Subtitles | أنت تهرب من مشاكلك بالإختباء في محل قصص مُصوّرة. |
| Durmadan böyle saklanıyorsun. | Open Subtitles | استمرّ بالإختباء هكذا. |
| Hala saklanıyorsun. | Open Subtitles | استمر بالإختباء |
| Niye saklanıyorsun? | Open Subtitles | ماذا تفعلى بالإختباء هناك ؟ |
| Beni kimsenin bulamayacağı bir yere saklanırım. | Open Subtitles | سأقوم بالإختباء بمكان لن يجدني فيه أحد |
| Buradan geçerken Orly saklanmama izin verdi. | Open Subtitles | وعندما مررت من هنا، سمح (أورلي) لي بالإختباء. |
| Şeytan, Saklanmaya devam edersen, dilini çekip çıkaracağım! | Open Subtitles | الشيطان, إذا إستمررت بالإختباء, سأمزق لسانك الكاذب! |