| Ben bunu bir intikam ya da nostalji olarak değerlendirmiştim. | TED | كان يمكن أن أفكر بالانتقام أو الحنين إلى الماضي. |
| İntikam ateşi ile yanıp tutuşuyorsun. | Open Subtitles | لكن بالانتقام وحده, لن تقدر على جعل أي أحد سعيد |
| Sen sürücü intikam için saplantı izin veremem... | Open Subtitles | لا يمكنك أن تجعلي هوسك .. بالانتقام يقودك |
| Çelik adamdan herkesin önünde intikam almamı sağlayacaksın. | Open Subtitles | تسمح لي بالانتقام علناً من الرجل الفولاذي |
| Kurtuluş ihtiyacı şiddetli ve şehvani bir intikamla infilak etti. | Open Subtitles | حاجتها للتحرر انفجرت بالعنف و بالانتقام الشهواني حتى أخذها عامل المتجر إلى حافة النسيان |
| Çoğu seri katil, intikam fantazilerini dışa vuran özel kurbanlar seçer. | Open Subtitles | معظم القتلة المتسلسلين يتصيدون انواعا معينة لتنفيذ احلامهم بالانتقام |
| Bütün gün intikam düşünmeyi bırak. | Open Subtitles | هل يمكن أن لا تحلم بالانتقام ليوم واحد فقط؟ |
| Söz konusu intikam ve vampirler olduğunda, intikam kandır. | Open Subtitles | , عندما يتعلق الأمر بالانتقام ومصاصي الدماء فالدمُ هو الأخذ بالثأر |
| İntikam alma arzusuyla senin dünyana girme isteğinin karışımı bir durumdan bahsediyoruz. | Open Subtitles | هناك مزيج من الرغبة بالانتقام و رغبة أكبر أن ينتمي لعالمك |
| İntikam alma arzusu ile senin dünyana girme isteğinin karışımı bir durumdan bahsediyoruz. | Open Subtitles | هناك مزيج من الرغبة بالانتقام و رغبة أكبر أن ينتمي لعالمك |
| Eğer intikam ise, bana uyar. | Open Subtitles | لو كان الأمر يتعلق بالانتقام فلا مشكلة لدي |
| İntikam fantezin kulağa ne kadar hoş gelse de ben pas geçeceğim. | Open Subtitles | حسنا بقدر ما يبدو حلمك بالانتقام جذابا فسأرفض |
| Dışarıdaki birileri biraz intikam istiyor diye düşünürsün gibi geliyor kulağa. | Open Subtitles | حسنا,ذلك يبدو ما قد تظنه من احد بالخارج يرغب بالانتقام |
| O andan beri her anımı intikam peşinde geçirdim. | Open Subtitles | و أنا أمضي كلّ لحظةٍ مذّاك راغباً بالانتقام |
| Taliban üyeleri, bu sözümona saldırı için intikam yemini ettiler. | Open Subtitles | أعضاء طالبان الباكستانية تعهدوا بالانتقام عن الهجوم المزعوم |
| Ondan çaldığına inandıklarından intikam alan bir sosyopatı arıyoruz. | Open Subtitles | نحن نبحث عن مختل نفسيا يقوم بالانتقام من الاشخاص الذين يعتقد انه قاموا بالسرقة منه |
| Bu da benim işleri sevgi ve kalpten gelen bir anlayışla yapıp intikam ve rekabetle yapmamak gerektiğini fark etmemi sağladı. | Open Subtitles | وهذا يجعلني اتفهم معنى الغفران بفعل أشياء بالحب و العاطفة في قلبك و ليس بالانتقام و المنافسة |
| Ona bu çileyi çektirenler için intikam arzusu besledim. | Open Subtitles | ورغبة بالانتقام من الرجال الذين وضوعوها في هذه المحنة |
| Günaydın güçlü insan. Nasıl intikam alacağımızı buldum. | Open Subtitles | صباح الخير جماعة السلطة أتيت محملاً بالانتقام |
| Bunlar intikamla alakalı değil, kardeşim. | Open Subtitles | هذا لا علاقة له بالانتقام, يا اخي |
| Ya da bu cinayetin intikamla bir ilgisi yok. | Open Subtitles | أو أن هذه الجريمة ليس لها علاقة ! بالانتقام على الإطلاق |