| Sonuçları UNIT'e e-posta olarak atıyorum. Tedbir benim göbek adım. | Open Subtitles | أُرسل النتيجة بالبريد الإلكتروني إلى الوحدة اسمي المتوسّط هو يقضة |
| Hatta doğrusu, isim ve e-posta adresine göre ayrı ayrı sıralandığı için herkesin ismi iki kere geçiyor | TED | في الواقع, كل شخص قد أُدرج مرتين, مرّة بالإسم ومرّة بالبريد الإلكتروني. |
| Ve aslında, bu sabah aldığım bir e-posta ATLAS'ın son parçasının inşaasını bugün bitirdiğimizi söylüyordu. | TED | وفي الواقع، هذا الصباح، تلقيت رسالة بالبريد الإلكتروني تقول بأننا قد إنتهينا، اليوم، من بناء آخر قطعة من تجربة أطلس. |
| Bana mail atabilirsiniz. | Open Subtitles | يُمْكِنُ أَنْ تُرسلَيه بالبريد الإلكتروني لي. |
| Kontratı sana mail atacağım ve Bertle'e söyle o yolda. | Open Subtitles | سأرسل العقد بالبريد الإلكتروني وأخبر "بيرتل" أنه في طريقه إليه |
| Harika. Şu adrese e-postayla göndermeniz mümkün mü? | Open Subtitles | رائع، أتمانعين لو أرسلتِ هذه الأرقام بالبريد الإلكتروني لهذا العنوان؟ |
| Sana e-mail ile göndereceğim. Tamam mı, hoşça kal! | Open Subtitles | سأرسلها إليك بالبريد الإلكتروني الآن حسناً , إلى اللقاء |
| O zamandan beri görüşmemiştik. Birkaç ay önce bana e-posta attı. | Open Subtitles | أنا لم أرها منذ ذلك الحين، ولكن بعد ذلك أنها بالبريد الإلكتروني لي |
| Raporumu sana e-posta olarak atarım. | Open Subtitles | أنا سَأُرسلُ التقريرَ بالبريد الإلكتروني |
| Editörü ona başka bir görev vermiş ama e-posta ile bunu göndermiş. | Open Subtitles | أشغلت من قبل محررها لكنها راسلتنا بالبريد الإلكتروني |
| Sen delirmeden de birkaçını arkadaşlarımdan birine e-posta ile yolladım. | Open Subtitles | قبل أن تغضبي، أرسلتها بالبريد الإلكتروني إلى صديقين. |
| Yarın sonuçlarınız çıkar, size kapsamlı bir e-posta göndereceğiz. | Open Subtitles | سنحصل على نتائجك غدا , وسأرسل لك تقريرا كاملا بالبريد الإلكتروني |
| e-posta falan atan olmayınca kaçırdım. | Open Subtitles | لمْ يكن هناك أيّ رسائل بالبريد الإلكتروني أو لا شيء إطلاقاً، لذا لمْ أكن هناك. |
| Döndüğümüzde sana mail göndericez | Open Subtitles | شرّف أبوك وأمك عندما نعود سنرسل لك بالبريد الإلكتروني |
| Bize binanın planını ve kiracıların listesini güvenli katlarla birlikte mail attı. | Open Subtitles | إنّه يرسل بالبريد الإلكتروني المخططات وقائمة المستأجرين عن الـ 680 قناة بما في ذلك تأمين الطوابق |
| Dedektif Dockry dosyasını mail ile göndereceğini söyledi. | Open Subtitles | محقق داكري قال بأن سيرسل الملف بالبريد الإلكتروني |
| Silikon Vadili salaklar bunu e-postayla yolluyor olmalı. | Open Subtitles | أولئك مهوسي سيليكون فالي يجب أن يرسلوا بالبريد الإلكتروني إلى بعضهم البعض |
| Doktorlarını beğenmeyen veya güvenmeyenler semptomlarını e-postayla yolluyor. | Open Subtitles | من لا يحبّون أو لا يثقون بأطبائهم يرسلون لي أعراضهم بالبريد الإلكتروني |
| Bana adli kanıtları postalardı. Ben de e-postayla sonuçları gönderirdim. | Open Subtitles | كان يرسل لي الأدلة الجنائية بالبريد، وأبعث له النتائج بالبريد الإلكتروني. |
| Bunu bana e-mail'le gönderebilirdin. | Open Subtitles | فقط أرسله بالبريد الإلكتروني,أنت تعرف ذالك |
| Birmanlar'ın e-mail ile atamayacakları kadar hassas bilgiler içeriyor. | Open Subtitles | يحتوي على معلومات، البورميين يعتبروها حساسة جدًا لإرسالها بالبريد الإلكتروني |
| Alt dosyalarından silinen fakat hard diskinden silinmeyen bir e-mail. | Open Subtitles | أرسل بالبريد الإلكتروني الذي كان قد محى منها أدلة ثانوية، لكن ليس قرصها الصلب. - سلسلة الإتصالات. |