| İnsanlar Kurabiye bırakıyorlar onun için. Aynı zamanda diyabet hastası da bence, ne dersin? | Open Subtitles | الناس تترك له اطباق مليئه بالبسكويت اظن انه مدمن ايضاً |
| Pekala çocuklar, başka kime bahşiş diye Kurabiye verdiniz? | Open Subtitles | حسنا ، من أيضا هاديتموه بالبسكويت |
| Birkaç Kurabiye yüzünden bir adamı dövdüğünü duymuştum. | Open Subtitles | سمعت بأنها ضرب رجل مرة بالبسكويت |
| Ben de dünyayı daha iyi bir yer yapacaksam bunu kurabiyeyle yaparım dedim. | Open Subtitles | فرأيت إن كنت سأجعل العالم أفضل فسيكون ذلك بالبسكويت |
| Şimdi süt ve kurabiyeyle bunu kutlayalım. | Open Subtitles | الآن هيا نحتفل بالبسكويت والحليب |
| Beni kurabiyeyle satın alabileceğini mi sandın? | Open Subtitles | عل تعتدقديني اني اشترى بالبسكويت? |
| Ayrıca sırf Chrone geldi diye abartıp Kurabiye falan alma. | Open Subtitles | ولا تبالغ بالبسكويت المخصوص لخاطر كرون |
| Kurabiye almaz mısın? | Open Subtitles | ألا ترغب بالبسكويت ؟ |
| - Slim elin hep Kurabiye kavanozunda. | Open Subtitles | آه , (سليم) , أمسكتك ويدك مرطبتان بالبسكويت |
| Kurabiye getireyim. | Open Subtitles | سآتي بالبسكويت لاحقا |
| Beni kurabiyeyle satın alabileceğini mi sandın? | Open Subtitles | عل تعتدقديني اني اشترى بالبسكويت? |