"بالتدريس" - Translation from Arabic to Turkish

• öğretmenlik
• ders
• öğretmenim
• öğrenirmiş
• veriyordum
• öğretmek
• öğretmen
• Öğretmeye
• Öğretmenliğe

İki aylık ömrüm kaldı. Ölmeden önce öğretmenlik yapmak istiyorum.
اجل , لدى شهرين فى حياتى واود ان اقوم بالتدريس قبل ان اموت

Sonra yeniden öğretmenlik yapmak istediğimde kimse beni işe almadı çünkü bilirsin denizci karısı.
وبعد مضي بعض الوقت رغبت بالتدريس مره اخرى لم يرغب احد بتوظيفي

Şey, aslında artık pek fazla öğretmenlik yapmıyorum.
أنا في الحقيقة لا . أعمل بالتدريس كثيراً الآن

O ders verirken ben misafir oluyorum.
وأقوم بإلقاء محاضرة كضيف عندما تقوم هي بالتدريس.

Hepimizin asıl meslekleri farklı. Mesela ben ortaokulda öğretmenim.
لدينا جميع المهن الأخرى مثلاً, أقوم بالتدريس في المدارس الثانوية

Bir şey öğretemiyorum, öğretiyormuşum gibi yapıyorum! Sen de öğrenirmiş gibi yap.
حيث لا يمكنني فعل ذلك لكني أتظاهر بالتدريس وأنتم تتظاهرون بالتعلم

Stuart'a ders veriyordum.
لقد قمت بالتدريس لهذا الولد المدعو ستيوارت

Alabama da iki yıldır öğretmenlik yapıyorum.
كنت أقوم بالتدريس في امريكا السنتان الماضيتان في الاباما.

öğretmenlik yapıyorsun mücevher işiyle haşır neşirsin dün eve geliyorum bu yeri eve benzetmeye çalıştığın halde burada çok mutlusun.
.. تقومين بالتدريس وتجتهدين في صناعة تلك المجوهرات .. وعندما عدت للمنزل البارحة

Peki ya artık Bay Simon'ın öğretmenlik yapmasına izin vermezlerse?
ماذا لو لم يسمحوا للسيد "سيمون" بالتدريس بعد ذلك ؟

Her gün öğretmenlik yaptım beni tanımıyorsun
أقوم بالتدريس كل يوم ما الذي تقصديه؟ أنتي لا تعرفيني

Suçu kanıtlanmış suçlulara öğretmenlik yapacağım hiç aklıma gelmemişti.
لم أفكر أبدا أنني يجب أن أقلق بشأن إذا يسمحون للمجرمين المدانين بالتدريس

Bu herkesin hayalindeki öğretmenlik değil, yanılıyor muyum?
لمدة سبع سنوات إذاً لم يكن من أجل المال؟ أنها ليست مثل شخص بالغرفة رغب بالتدريس أليس كذك؟

Bugün öğretmenlik yapıyorum ama gelecek hafta
اليوم , اقوم بالتدريس .. ولكن فى الاسبوع القادم , ربما

Ben gidip onun okulunda öğretmenlik yapsam doğru olur mu?
هذا سيكون مثل ظهوري بمدرستها والقيام بالتدريس.

öğretmenlik yapmış, eyalet için çalışmış.
قام بالتدريس لبعض الوقت، وعمل لصالح الولاية.

Çünkü iyi durumda değilim. Bir süre sonra ders veremiyorum.
إننى لست فى حالة جيدة لأننى لم أقم بالتدريس لفترة طويلة

Burada ders verir gibi yapıyorum. Sen de öğreniyormuşsun gibi yapmak için buradasın.
أنني هنا أتظار بالتدريس وأنتم هنا تتظاهرون بإنّكم تتعلمون

Bak, 14 senedir öğretmenim ve senin kadar etkileyici bir öğrencim olmadı.
أقوم بالتدريس منذ 14، ولم أرى طالب مثلك.

O zamanlar iki medresede birden ders veriyordum ve benden istifa etmemi istediler.
فى ذاك الوقت كنت أعمل بالتدريس فى مدرستين و قد طلبوا منى أن أستقيل

Doktorlar hayat kurtarmak, öğretmenler öğretmek istedikleri için oluyorlarsa avukatlar neden avukat olurlar?
أعني ، اذا كان الطبيب يسعى لانقاذ الارواح ، والمعلمين يقومون بالتدريس فلماذا المحامون يمتهنون هذه المهنة ؟

neden öğrettiğini sordu. Ve o öğretmen -- bir süre sonra, bunun üzerinden düşünmesi gerektiğini söyledi.
سيدة معلمة, لماذا تقوم بالتدريس, وبعد برهة, اجابت انها تحتاج لأن تفكر في الإجابة

Öğretmeye başlamadan önce 25 sene terapistlik yaptı.
لقد كانت معالجة طيلة 25 سنة قبل أن تبدأ بالتدريس.

Sen daha Öğretmenliğe başlamadan, ben seni o işten vazgeçirmeye çalışmıştım.
حاولت أن أجعلكِ تستقيلين من التدريس قبل أن تبدئي بالتدريس حتى