| Geç vakte kadar çalıştığı için yorgun düşüp uyuya kalmış olabilir. | Open Subtitles | لقد ظل يعمل حتى وقت متأخر ربما شعر بالتعب وغلبه النوم |
| Ama beyaz ekmek ve şeker yersen, bu yani, çok yorgun hissetmene şaşmamalı. | Open Subtitles | إذا كنت تأكل إلا السكر والخبز الأبيض، لا ندري لماذا تشعر دائما بالتعب. |
| Neden uyumak zorundayım? yorgun değilim ki. | Open Subtitles | لماذا علي أن آخذ قيلولة أنا لا أشعر بالتعب ؟ |
| Şimdi, sıtma hastalığı sivrisinekler yoluyla bulaşır, ve eğer sıtma mikrobu ile enfekte olduysanız kendinizi Hasta hissedersiniz, bu da sivrisineklerin sizi ısırmasını kolaylaştırır. | TED | الآن, الملاريا تنتقل عن طريق البعوض, و من الطبيعى إذا كنت مصاباً بالملاريا, و تشعر بالتعب, هذا يجعل من السهل على البعوضة أن تلدغك. |
| Bilmiyorum. Yukarıya kadar gidemedim. Yarı yola kadar ışınlandım sonra yoruldum. | Open Subtitles | لا أعلم، فأنا لم أستطع الوصول انتقلت لنصف الطريق، فشعرت بالتعب |
| Acaba kaç tane ızgara yıkattılar da bir gumiho yoruldu? | Open Subtitles | كم مشواه جعلوكٍ تنظفين حتى جعلوا من جوميهو تشعر بالتعب ؟ |
| Hayır, değilim. Birşey hissetmiyorum sanırım. Sadece yorgunluk hissediyorum. | Open Subtitles | كلا ، لست غاضبة ، لا أشعر بأي شيء ، أشعر فقط بالتعب |
| Sabahları uyandığınızda, yorgun ve halsiz hissediyor musunuz? | Open Subtitles | عندما تستيقظ فى الصباح هل تشعر بالتعب والإجهاد ؟ |
| Sabahları uyandığınızda, yorgun ve halsiz hissediyor musunuz? | Open Subtitles | عندما تستيقظ فى الصباح هل تشعر بالتعب والإجهاد ؟ |
| Beni çok rahatsız edersen, yorgun düşerim. | Open Subtitles | انت استمري بالقفز وأنا سأشعر بالتعب , حسناً ؟ |
| - Ben çok çok yorgun hissediyorum. - Evet, biliyorum. | Open Subtitles | ــ أشعر بالتعب, التعب الشديد ــ نعم أعلم هذا |
| ama sonra geceleyi uyuyamadım, ve gündüzleri de çok yorgun olmaya başladım, ve bu beni tamamiyle bitirdi. | Open Subtitles | لكن لم أتمكن من النوم ليلاً بعدها و كنت أشعر بالتعب تماماً في النهار و أفسدت جسدي تماماً |
| Bisiklet? Şey, bir bisiklet için çok fazla balon gerekir ve Jeremy Amca şu an gerçekten çok yorgun bu yüzden neden başka bir şey yapmıyoruz, uh, mesela bir zürafa? | Open Subtitles | تحتاج الدراجة إلى العديد من البالونات وبصراحة يشعر العم ـ جيريميـ بالتعب |
| Bay Quilp'ten kaçtık ya, artık kendimi hiç yorgun hissetmem. | Open Subtitles | لن أشعر بالتعب مرة أخرى أبداً وقد تخلصنا من السيد كويلب |
| Kendimi Hasta ve yorgun hissediyorum. | Open Subtitles | اشعر بالمرض اشعر بالتعب ارى العديد من اورامي |
| Keşke kendini Hasta hissettiğini bana söyleseydi. | Open Subtitles | اتمنى لو انها قالت لي انها شعرت بالتعب مرة اخرى |
| Eşim ve ben burada içiyorduk ve ben yoruldum ve yatmaya karar verdim. | Open Subtitles | ،كنا أنا وزوجتي هنا في الأسفل نحتسي المشروبات ،ثم شعرت بالتعب فقررت الصعود |
| Bir kadın olarak bunu izledikten sonra çok yoruldum. | TED | وكامرأة تشاهد هذا يومًا بعد يوم، كنت أشعر بالتعب. |
| Kolum yoruldu. Anlaşma yapıyor muyuz yapmıyor muyuz? | Open Subtitles | ذراعي بدأت تشعر بالتعب أبيننا إتفاق أم لا؟ |
| ..tatlı bir yorgunluk içinde, eski çiçek toplayıcıları düşündüm. | Open Subtitles | اشعر بالتعب لكن بسرور , لقد فكرت بقاطفي الورد كبار السن |
| Kendini Kötü hissetmek, evde olmamak ve yalnız olmak çok Kötü şeyler. | Open Subtitles | من السئ أن تشعر بالتعب عندما تكون بعيداً عن المنزل |
| Şu sıralar çok Yoruluyor ama uzanmayı sevmiyor. | Open Subtitles | إنّه يشعر بالتعب قرابة هذا الوقت ولكنّه لا يحب الإستلقاء |
| Kurallarından bir diğeri mi? Bütün bu kurallardan yorulmadın mı? | Open Subtitles | إنها ليست إحد قوانينك الا تعتقد أنك تشعر بالتعب منها |
| Bana söz ver, ...eğer Yorulursan, bir dinlenme tesisine uğrayacaksın. | Open Subtitles | عديني، أنّكِ, آه، توقّفي عند استراحة إذا شعرتي بالتعب. |
| Gelebilir miyiz? Hayır. İş için kasaba dışına gitmem gerekiyor, yorulursunuz. | Open Subtitles | يجب أن أذهب إلى البلدة لأقوم ببعض الأعمال وأنتم ستشعرون بالتعب |