| Ben de kilisede olanlardan sonra Burada olmak istemezsin diye düşündüm. | Open Subtitles | اعتقدتُ أنه بعد ما حدث في الكنيسة قد لا ترغب بالتواجد هنا |
| Burada olmak için iznimiz yok. | Open Subtitles | أنه خارج الحد ونحن لسنا مصرح لنا بالتواجد هنا |
| Seni kovmam gerekirdi. Biliyorsun, Burada olmaya iznin yok. | Open Subtitles | وسألقي بك خارج المكان وأنت تعلم أنه ليس مسموحا لك بالتواجد هنا |
| Burada olmaya yetkiniz var mı? | Open Subtitles | هل تم الترخيص لك بالتواجد هنا في الأسفل؟ |
| Burada olmamıza izin yok. | Open Subtitles | ليس مسموحاً لنا بالتواجد هنا ، حقاً |
| Usta sensin. Burada olmaktan mutluyum. Yetenekli bir aşçısın. | Open Subtitles | أنت المعلمة ، أنا سعيدة بالتواجد هنا أنت طاهية بارعة |
| Evinize uğrayıp evdeki tüm havayı sömürmüş gibi hissediyorum. | Open Subtitles | لقد أثقلت علكيم بالتواجد هنا و امتصصت كل الهواء من الغرفة |
| Çünkü burası kuş uçmaz kervan geçmez bir yer ve kimse Burada olmak istemez. | Open Subtitles | لأنه يقع في منتصف مكان مجهول وليس ثمة أحد آخر يرغب بالتواجد هنا |
| Zavallı baban zaten Burada olmak istemiyor. O ne istediğini bilmiyor, ama ben onun kızıyım. | Open Subtitles | أبوك المسكين لا يرغب حتى بالتواجد هنا هو لا يَعرف ما يُريد لكنني ابنته |
| Dinle, eğer Burada olmak istemiyorsan öyle olsun. | Open Subtitles | انصتِ، إذا لم ترغبي بالتواجد هنا فلا مشكلة لديّ |
| Bırak. Artık bize faydası yok. Uyandığında Burada olmak istemeyiz. | Open Subtitles | اتركوه، لا فائدة منه الآن ولا أنصحكم بالتواجد هنا عندما يستيقظ |
| Burada olmak istemediğin çok açık. | Open Subtitles | جليّ أنّك لا ترغبين بالتواجد هنا |
| Burada olmak istemedim. Yemin ederim. | Open Subtitles | أنا لم أرغب بالتواجد هنا, أقسم. |
| Sen artık beden değilsin Dean. Burada olmaya hakkın yok. | Open Subtitles | لم تعد الوعاء يا (دين)، ليس لك الحق بالتواجد هنا |
| Burada olmaya hakkın yok. Def ol. Kardeşin iyi. | Open Subtitles | ليس لك الحق بالتواجد هنا إذهب أختك بخير |
| Burada olmaya bile hakkın yok. | Open Subtitles | أنت لا تملك حتى الحق بالتواجد هنا |
| Burada olmaya hakkınız yok. | Open Subtitles | ليس لكم حق بالتواجد هنا |
| Burada olmaya hakkım var. | Open Subtitles | لدي الحق بالتواجد هنا يا سيدي |
| Hayır. Bir kariyerin başlamasına tanık olmak için Burada olmaktan memnunum. | Open Subtitles | كلا، كلا، أنا سعيد فقط بالتواجد هنا |
| - Selam. - Selam, Phil. Burada olmaktan onur duyuyorum. | Open Subtitles | أهلا , لي الشرف بالتواجد هنا |
| Evinize uğrayıp evdeki tüm havayı sömürmüş gibi hissediyorum. | Open Subtitles | لقد أثقلت عليكم بالتواجد هنا و امتصصت كل الهواء من الغرفة |