| Hayır, bekle. Sanırım dolapta siyah bira olacaktı. | Open Subtitles | كلا، انتظري، أعتقد أن هناك شرابا قويا بالخزانة |
| ve şimdi benim ablam buraya geliyor, ve dolapta saklanmanızı istiyorum. | Open Subtitles | والان اتت اختك لهنا وتريدنا ان نختبىء بالخزانة ؟ |
| dolapta bulunan kadın ile ilgili ne buldun? | Open Subtitles | ماذا اكتشفت بشأن الفتاة التي وجدناها بالخزانة ؟ |
| Peki, bende dolabın anahtarı bile yokken onu nasıl Dolaba koyabilirim? | Open Subtitles | حسنًا ، كيف وضعته بالخزانة وأنا لا أملك مفتاحها حتى ؟ |
| Unutmadan söyleyeyim eğer üşüyecek olursan dolabın içinde battaniye var. | Open Subtitles | نسيت ان اخبركِ توجد بطانية بالخزانة إذا شعرتِ بالبرد |
| Jill. Dolabında bir şey var. | Open Subtitles | ثمة شيء بالخزانة |
| Düşünüyordum da dolapta niye hiç kıyafet yoktu? | Open Subtitles | كنت فقط أُفكّر لِمَا لم تكن هناك ملابس بالخزانة ؟ |
| Üst katta duş alabilirsiniz. dolapta temiz kıyafetler olacak. | Open Subtitles | يمكنك الاستحمام بالطابق العلوي ثمة ملابس نظيفة بالخزانة |
| dolapta kanca olacaktı. Hemen asabilirim. | Open Subtitles | يوجد خطاطيف تعليق بالخزانة يمكنني تعليقها الآن |
| - dolapta, tatlım, her zamanki gibi. | Open Subtitles | إنها بالخزانة, يا حبيبي كالعادة |
| Bardaklar köşedeki dolapta. | Open Subtitles | الأكواب بالخزانة التي في الزاوية. |
| dolapta tencere ve tavaların arkasında duruyorlardı. | Open Subtitles | كانت بالخزانة مخبئة وراء الأوعية |
| Her zaman kaldığı odadaki çekmeceli dolapta. | Open Subtitles | بالخزانة في غرفته الأساسية |
| dolapta fazladan çarşaf bulabilirsiniz. | Open Subtitles | يوجد بطانية اضافية بالخزانة |
| Abraham Lincoln resimli su bardaklarıyla birlikte, camlı dolapta. | Open Subtitles | إنهم بالخزانة مع بقع ماء تشبه (أبرهام لينكولن) |
| Zaten dolapta bir şey yok. | Open Subtitles | أتعرفون ؟ لا يوجد شئ بالخزانة |
| dolapta bir öcü. | Open Subtitles | وأرواح شريرة بالخزانة |
| dolabın içine bakıp diyorsun ki: | Open Subtitles | تستمر بالنظر لها بالخزانة وتقول |
| Üst katta, dolabın içindeydi. | Open Subtitles | إنه في الطابق العلوي، بالخزانة. |
| Ve beni o dolabın içindeyken işemeye zorladılar. | Open Subtitles | و أجبروني على التبول عليه بالخزانة |
| Peki ya elimizde çocukları tartakladığınızı Dolaba kilitlediğinizi ve kafalarını tuvalete soktuğunuzu gösteren filmler var desem? | Open Subtitles | ماذا لو قلنا بأنّنا نملك فلماً وأنتم تضربون رأس بعض الطلاب بالخزانة وتحشرون رؤوسهم بمقعد الحمام بين الكثير من الأشياء ؟ |