| Kendi torunun kaybolduğunda ödleklik yapıp Tanrı'ya dua ettin sadece. | Open Subtitles | عندما كان حفيدكَ مفقوداً، كالجبان قمت بالدعاء لربكَ، و القديرُ |
| Dini inançlarımız ve dua etmekle alakalı hiçbir konuda konuşmayacağım. | Open Subtitles | أنا لن اناقش بمعتقداتنا الدينيه أو أي شيء متعلق بالدعاء |
| O canavar tekrar içine girmesin diye senin için dua edeceğim. | Open Subtitles | ،سأقوم بالدعاء من أجلك لكي لا يعود ذلك الوحش إلى داخلك |
| Benim tarafımda dua et, sana kazancımdan pay vereyim. -Ne kadar? | Open Subtitles | حسناً، قم بالدعاء إلى فريقي وسأعطيك نصيباً من الأرباح |
| duayla başlayabiliriz. | Open Subtitles | اعتقد اننا يجب ان نبدا بالدعاء |
| dua etmeye devam edeceğiz. Ve sonra fizyoterapiye başladığında... | Open Subtitles | سنقوم بالدعاء فقط، و عندها ..منذ أن تبدا العلاج الطبيعي |
| "Lütfen gitsin" diye dua ederdik, giderdi. | Open Subtitles | ثم قمنا بالدعاء حتى يذهب .. و بالأخير حصل الأمر |
| "Pennsylvania'lı bir Yahudi çocuğun Teksas valisiyle dua ederken ne işi var?" | Open Subtitles | "ياله من صبي يهودي لطيف من بنسلفانيا "يقوم بالدعاء مع حاكم تيكساس؟" |
| Tanrı'dan sevdiklerimizi bize bağışlaması için dua edersek, belki de bize yardım eder. | Open Subtitles | وبدأنا بالدعاء لمساعدة احبابنا ربما سوف يساعد |
| Ellerimi kaldırıp, onlar için dua mı etmem gerekiyor? | Open Subtitles | أعليّ أن أثني يديّ معاً وأهمس بالدعاء لهم؟ |
| Ben de dua edeceğim. Brockman'ın sağlığına edeceğim. | Open Subtitles | سوف أقوم بالدعاء سأدعو أن يصاب بروكمان بالزهري |
| Neden ne kadar dindar psikopat varsa benim kapımın önünde dua ediyor? | Open Subtitles | لمَ كل هؤلاء المتدينين المخبولين يقومون بالدعاء على عتبة بابي؟ |
| Bir şekilde kurtulmamız için oturup dua etsen iyi edersin. | Open Subtitles | لذا من الأفضل لك أن تبدأ بالدعاء حتى نخرج من هذه الورطة |
| Sonra bir sebepten, niye bilmiyorum, arabamdan çıktım, kiliseye gittim ve dua etmeye başladım. | Open Subtitles | ولسبب ما,لا أعرف لماذا خرجت من سيارتي ودخلت الى الكنيسة وأبتديت بالدعاء |
| Tanrı, şu an büyük ihtimalle diz çökmüş beni koruman için sana dua eden diğer eşleri de korusun. | Open Subtitles | حتى يستطيع الانحناء لحمل طفلنا و ليبارك الله في الزوجات الأخريات الذين هم على الأرجح يقومون بالدعاء |
| Vurmadan önce dua etmesini beklemiş. | Open Subtitles | يبدو أنّه سمح لها بالدعاء قبل أن يُرديها. |
| Ve sonra lanet duanı etmeye başla edeceğin dua da seni buradan çıkarmaya yetecek kadar iyi olsun. | Open Subtitles | وبعدها قم بالدعاء بأن يكون شيء جيدا كفاية لإخراجكَ من هنا |
| Kendimi çok kötü hissettiğim noktada dua etmeye başladım. | Open Subtitles | عندما كنت في تلك الحالة المستعصية وبدأت بالدعاء |
| Yani tüm gece dua adip uykunuzu kaçıracak diye endişelenmenize gerek yok. | Open Subtitles | لذلك لاداع أن تقلقٍ بشأنها حول استمرارها بالدعاء في منتصف الليل |
| Olayı duyduğumdan beri sizin için dua ediyorum. | Open Subtitles | لقد قمت بالدعاء لكم منذ أن سمعت بالخبر المفجع |
| Sadece duayla değil, halkla iletişim kurduk. | Open Subtitles | ، ليس بالدعاء فقط تواصلنا مع الناس |