| İki Amerikalı benim bölgemde.... ...dinamitle havaya uçuyorlar. | Open Subtitles | عملياً بالديناميت فى مركز الشرطة الخاص بى |
| Üç ton ağırlığında ve dinamitle açılması imkansız. | Open Subtitles | التي تزن ثلاثة اطنان ولا يمكن فتحها بالديناميت |
| 3 ton ağırlıkta ve dinamitle açılamaz. | Open Subtitles | التي تزن ثلاثة اطنان ولا يمكن فتحها بالديناميت |
| Evet, dinamit ile balık avlamama izin veren Amerika'daki tek şehir. | Open Subtitles | أجل ، إنّها البلدة الوحيدة في "أمريكا" التي تبيح الصيد بالديناميت |
| dinamit, barut ve gazyağını severim. | Open Subtitles | أنا أستمتع بالديناميت و البارود و الغازولين |
| Dinamiti bir kutu içinde cipime koymuştum. | Open Subtitles | احتفظت بالديناميت بسيارة الدفع الرباعي خاصتي,داخل علبة تخزين |
| İkinci olarak, bir kaç kadın ve çocuk, dinamitle dolu bir pinyata taşıyacaklar, ...ön kapının yeterince yakında olmak zorundalar. | Open Subtitles | وثانيا .. سيحمل بعض النساء والاطفال والبيناتا المملوؤة بالديناميت |
| dinamitle oynadığınızın farkına varırsınız umarım. | Open Subtitles | انا اتمني ان تكون لاحظت انك تلعب بالديناميت |
| Bazılarınızın alan kodu değişikliği, nedeniyle kızgın olduğunuzu biliyorum özellikle dinamitle sarılı olanlarınızın. | Open Subtitles | أعرف أن بعضكم مستاء من تغير رمز المنطقة خاصة المغطين بالديناميت |
| 3 ton ağırlıkta ve dinamitle açılamaz. | Open Subtitles | التي تزن ثلاثة أطنان ولا يمكن فتحها بالديناميت |
| dinamitle balık avlamak buralarda kanunlara aykırı değil miydi Şerif? | Open Subtitles | ولكنْ , الاصطياد بالديناميت .. هو شيء غير قانوني |
| Ama Tanrıya yemin ederim ki eğer o köyde bir gün daha geçirirsem, ...dinamitle orayı patlatacağım. | Open Subtitles | ولكنني أقسم ,إذا قضيت يوما آخرا في تلك القرية سأقوم بنسفه بالديناميت |
| Ben de yüzbaşıya şöyle dedim: "Elleri dinamitle havaya uçmuş bir adamı nasıl görebilirsiniz? | Open Subtitles | قلت للكابتن "كيف لك أن ترى رجلا عندما بترت أحدى يداه بانفجار بالديناميت |
| Her zaman dinamitle oynamayı severdin sen zaten. | Open Subtitles | أنت أحببت دوماً اللعب بالديناميت. |
| - Alev'in orada. dinamitle ağaçları havaya uçuruyordu. | Open Subtitles | -عند "الشعلة"، يفجّر الأشجار بالديناميت |
| - Bu tarz soruşturmalar dinamit gibidir. | Open Subtitles | هذه التحقيقات مثل التلاعب بالديناميت الرطب. |
| Bir de kalkıp şehrin altında dinamit patlatmalarını mı istiyorsun? | Open Subtitles | هل تود منهم الآن أن يقوموا بنسف طريقهم تحت هذه المدينة بالديناميت ؟ |
| Kulemize dinamit yerleştirdi. | Open Subtitles | أنه بالفعل قام بتفجير ممتلكاتنا بالديناميت |
| Satıcı olmadığı kesin. Tabii dinamit satmıyorsa. | Open Subtitles | إلا إذا أن كان يتاجر بالديناميت |
| Chance, Stumpy kötü bir yerde oturuyor. O arabada dinamit var. | Open Subtitles | ستامبي" جالس بجانب العربه, المليئة بالديناميت" |
| O araba dinamit dolu. | Open Subtitles | أجل, فتلك العربه مليئة بالديناميت |