| Dışarı çıktığımda ışık çok parlaktı, o yüzden hemen koşmaya başladım. | Open Subtitles | ولكن الضوء كان ساطعًا جدًا حينما خريتُ, لذا فقط قمت بالركض |
| terliyor, yapılı, b.ktan bir evin tuğlası gibi, bıçağını çekiyor, 30 cm. uzunluğunda... ve bana doğru olabildiğince hızlı koşmaya başlıyor. | Open Subtitles | و هو يتعرق, و بنيته كبيت طوب برازي يخرج سكينا, طولها 12 إنشا و ثم يبدأ بالركض تجاهي بأسرع ما يستطيع, و هو هكذا |
| Tasmasındaki kilitle Lewins koşmaya devam ediyordu kendisine bakan bir çift kötü gözün farkında değildi. | Open Subtitles | بالقفل الذى بطوقه نيفنز استمر بالركض غير مدرك جزء بخداع كوين الشرير |
| Rick her sabah 6'da kalkıyor bir saat koşu bandında koşuyor sonra da 100 mekik çekiyor. | Open Subtitles | و كل صباح يستيقظ ريك فى الساعة السادسة و يقوم بالركض لمدة ساعة بالضبط ثم 100 تمرين بطن |
| Tekrar kaçmaya başla, çünkü Şayet ölürse çok pişman olacaksın. | Open Subtitles | لذا أبدأ بالركض مرة ثانية. لأن إذا مات، فسوف تكون أسفا كثيرا. |
| Uzun mesafeli koşuya başlayana kadar bir sorunu yokmuş. | Open Subtitles | كانت بخير حتّى بدأت بالركض لمسافات طويلة |
| koşmaya başladım ve sonra bir baktım buradayım. Hiçbir fikrim yok. | Open Subtitles | وبدأت بالركض قبل ان اعرف ماجرى واصبحت هنا ولا اعرف اين انا |
| İki saniye içinde cümleni bitir ya da koşmaya başla. | Open Subtitles | أنهِ الجملة في الثانيتين التاليتين أو ابدأ بالركض |
| Ama... koşmaya başladık büyük bir gürültü patırtının ardından, o yokoldu. | Open Subtitles | ،لكن عندما بدأنا بالركض كان هنالك دمدمة عالية جداً ثم اختفى هو |
| Karşı takımın adamı koşmaya başladı! Poliste benim peşimden koştu! | Open Subtitles | اللاعب بدا بالركض والشرطه بدات بالركض وراي |
| Ben de koşmaya başladım ki göründüğünden zor. | Open Subtitles | و لأنكِ لم تسمع لي بدأت بالركض و هو أصعب مما يبدو |
| Üç dediğimde, bizi koruyacağım ve şuradaki şeye doğru koşmaya başlayacağız, tamam mı? | Open Subtitles | عندما أعد لثلاثة سأقوم بتغطيتكِ... ...وستقومين بالركض إلى تلك الصفائح هناك, حسناً ؟ |
| Otobüs durağına ulaştığı zaman çocuk koşmaya başlıyor. | Open Subtitles | وعندما وصل موقّف الحافلات، بدأ الطفل بالركض. |
| Eğer o koşmaya devam eder ve bu işe odaklanırsa.... ...tüm bunlardan kendini kurtarabilir. | Open Subtitles | لكن إن استمر بالركض وركز على هذا سيمكنه الابتعاد عن كل هذا |
| Koş, koşmaya devam et ve asla ardına bakma. | Open Subtitles | إركضي وإستمري بالركض ولا تنظري للخلف أبداً |
| koşmaya başlayana kadar otomatın müdavimiydi. | Open Subtitles | أجل , كان الزبون المفضل لهذه الألة حتى بدأ بالركض |
| Doğru. O zaman ara sokaktan kaçtıysa, koşmaya devam ederdi. | Open Subtitles | حسناً إن كانت تهرب في الزقاق فسوف تستمر بالركض |
| Eğer koşu arkadaşı seçmelerine katılıyorsan, bulaşmak istemiyorum. | Open Subtitles | لو أردت أن ترافقني بالركض فأنا لا أريد ذلك |
| Uzmanların çığlık atıp kaçmaya başlaman gerektiğini söylediği yer değil mi burası? | Open Subtitles | أليس هنا حيث ينصح الخبراء بالركض لمثله والصراخ؟ |
| Öğleden sonra üç sıraları Penny göl boyunca kuzeye doğru koşuya başladı. | Open Subtitles | عند الـ 3: 00 عصراً من ذلك اليوم بدات بيني بالركض شمالاً في بحيرة ميتشغن |
| Herneyse, ne kadar koşuyorsun? | Open Subtitles | إذا إلى أى مسافه قمتى بالركض على أى حال؟ |
| Yani teknik olarak, yeteri kadar hızlı koşup tökezlerseniz, Dünya'yı kaçırabilirdiniz. | TED | لذلك، من الناحية الفنية، فإنك إذا قمت بالركض بشكل سريع بما فيه الكفاية وتعثرت، فمن الممكن أن تغيب عن الأرض. |
| Bırak koşuyu, araba sürmek için bile çok erken. | Open Subtitles | انه مبكر جداً لقيادة سيارة فمابالك بالركض |
| Çıplak ayakla çimende koşmamıza ve uno oynamamıza izin veriyordu. | Open Subtitles | لقد سمحت لن بالركض حافي القدمين بالعشب ولعب الأونو |
| Fry bana bir yangın söndürücü verdi ve ben alevlere doğru koştum. | Open Subtitles | صغار السمك سلمتني مطفأة، وأنا بدأت بالركض نحو النار. |