| Üçüncüsü ve bence en önemlisi ise kişilik. | TED | ثالثًا وهو الأهم بالنسبة لي يتعلق بالشخصية. |
| İlk olarak, işte, senin doldurup göndermen gereken kişilik testi. | Open Subtitles | أولا, هذه هى الأسئلة المتعلقة بالشخصية والتى يجب أن تجيب عليها ثم ترسلها لهم |
| Ayrıca kişilik değişimine neden olması şart değil. | Open Subtitles | وقد ولكن ليس بالضرورة ان يسبب تغيرات بالشخصية |
| karakter dediğin döşemenin herbir tarafına akıp yapışmış am suyuysa o halde, evet. | Open Subtitles | إذا كنت تعني بالشخصية هي وجود بواقي إفرازات النساء في رمكان بالسيارة فإذاً أنت على حق تماماً |
| Belki de benim gibi bir aceminin anlayamayacağı şekilde, karakterle ilgilidir. | Open Subtitles | ربما أنّ الأمر كلّه يتعلّق بالشخصية بطريقة لا يمكن لمبتدئة مثلي فهمها. |
| Seni Sınırda kişilik Bozukluğundan içeri tıktılar sanıyordum. | Open Subtitles | آه، إنهم يظنون أنني أعاني من إختلال عقلي بالشخصية. |
| Ancak bu da geniş çaplı sinir hasarına kişilik değişimine ve hafıza kaybına sebep olabilir. | Open Subtitles | و التي قد تحدث ضرراً ممتداً بالجهاز العصبي, تغير بالشخصية, أو فقدان للذاكرة, |
| Tedavi edilemeyen takıntılı ve keskin kişilik sorunlarım var. | Open Subtitles | لدي اضطراب وهوس شديد بالشخصية الذي لا علاج له. |
| Ve tabii, tüm dersleri al, kişilik maddesine uygun yaşa. | Open Subtitles | وبطبيعة الحال، خد الحد الأقصى من الدروس، والتزم بالبند المتعلق بالشخصية. |
| Bursun kişilik kuralı mı var? | Open Subtitles | هل هناك بند يتعلق بالشخصية في المنحة الدراسية؟ |
| Anladığım kadarıyla ağır bir kişilik bölünmesi yaşıyor. | Open Subtitles | بقدر ما يسعني أخبارك إنها بخضم حالة إنفصام بالشخصية حقيقية |
| Bana kalan sadece kişilik ve dış görünüş. | Open Subtitles | و تُركت أنا بالشخصية و المظاهر |
| Doktorları bunun bir tür kişilik bozukluğu olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | حسـن... يعتقد أطبـاؤهـا أنهـا تعـاني مـن إنفصـام بالشخصية نوعـا مـا |
| Bana sorarsan bir kişilik savaşı. | Open Subtitles | فإنه ليس اكثر من جموح بالشخصية |
| Roman'ın tepkisi, aşırı antisosyal kişilik bozukluğundan acı çektiğini gösteriyor. | Open Subtitles | إستجابة (رومان) تُوضح أنه يعاني من إضطراب إجتماعي شديد بالشخصية |
| kişilik değişimlerine de sebep olmaz. | Open Subtitles | و أيضاً التغييرات بالشخصية |
| Belki de bunun bir karakter kusuru olmadığını fark etme vaktidir. | Open Subtitles | ربما حا وقت الاعتراف انه ليس عيبا بالشخصية |
| Bu sadece... Bu bir karakter olayı, eğer gerçekten doğruyu merak ediyorsan. | Open Subtitles | إنه أمر يتعلق بالشخصية إذا كنت حقاً تريد معرفة الحقيقة |
| Senin için yazdigim karakter profiline bagli kal sadece. | Open Subtitles | إلتزم فحسب بالشخصية التي كتبتها لك |
| Ne tür bir karakterle uğraştığına bağlı olabilir bu. | Open Subtitles | -ذلك مرهون بالشخصية التي تجابهك . |