| Çünkü eşcinseller spor salonunda seks yapabiliyor. Bunu normal erkekler de yapabilseydi, sürekli spora giderlerdi. | Open Subtitles | لأن الشواذ يمكنهم ممارسة الجنس بالصالة الرياضية كان ليصبح المستقيمون أمثالهم لو كان هذا متاحاً |
| Spor salonunda asıldığın kişinin kim olduğu hakkında hiçbir fikrin yoktu, öyle mi? | Open Subtitles | ألم تكن لديك فكرة عمّن أكون عندما غازلتني بالصالة الرياضية؟ |
| Spor salonunda sana asıldım çünkü güzel olduğunu düşündüm. | Open Subtitles | عندما غازلتك بالصالة الرياضية، كان ذلك بسبب أنّي ظننتك مثيرة |
| Olayın spor salonu ile alakası yok. İlaç etkisindesin. | Open Subtitles | هذا ليس له علاقة بالصالة الرياضية أنت تحت تأثير المخدرات |
| Şimdi yıkık dökük başka bir salonda oynuyoruz. | Open Subtitles | و الآن علينا أن نلعب بالصالة القديمة الخربة |
| Michael annen beni Holde çıplakken gördü. | Open Subtitles | (مايكل)، أمك بالصالة رأتني عارية |
| Muhtemelen, burada olma ihtimaline karşı, koridorda birbirlerine sarılıp, bu sirk gösterisini yaptılar. | Open Subtitles | واضح أنهما اجتمعا بالصالة و قاما بهذه المسرحية على أمل أن تكون هنا |
| Şu an Terminalde. | Open Subtitles | إنه بالصالة الأن |
| Spor salonunda çalışıyordum ve çocuklardan biri ikinizin etrafa peri ışıltıları saçtığınızı haber verdi. | Open Subtitles | لقد كنت أرفع أثقال بالصالة الرياضية وأحد الطلاب أخبرني أنكما هنا ناشرين غبار خيالاتكم بكل الأنحاء |
| Seni bu sabah Kahveci Bean'de gördüm, bu öğleden sonra spor salonunda ve şimdi burada. | Open Subtitles | رأيتُك هذا الصباح في المقهى، ومن ثمّ بعد ظهر هذا اليوم بالصالة الرياضيّة، والآن هُنا. |
| Steven adeta spor salonunda yaşıyormuş. | Open Subtitles | ستيفن يبدوا كأنه قضى حياته بالصالة الرياضية |
| Jimnastik salonunda niye prezervatif takayım ki? | Open Subtitles | -لمَ قد أرتدي واقِ جنسي بالصالة الرياضية؟ |
| Sonsuza kadar spor salonunda kalamam. | Open Subtitles | لايمكنني البقاء بالصالة الرياضية للأبد |
| Onlar spor salonunda. | Open Subtitles | أبقيه بالصالة الرياضية |
| Sana söylemek gerekir... O gün bana yardımcı bir olduğunu. Spor salonu mı? | Open Subtitles | يجب أن أقول لك أنك الوحيد الذي ساعدني ذاك اليوم بالصالة الرياضية، هل تذكر ذلك؟ |
| TurboBlast hem salonu, hem de skor tabelasını bağışladı. | Open Subtitles | تربوبلاست" تبرعوا بالصالة الرياضية" ولوحة النتيجة |
| Başka çocuklara da öyleymiş gibi hissettirsem çok harika olurdu. Biraz bu yüzden jimnastik salonu devam etsin istiyorum. | Open Subtitles | أعتقد بأنه سيكون رائع لو استطعت أن العم بعض الأطفال لأجعلهم يشعرون هكذا أيضاً هذا أيضاً السبب خلف لماذا اريد أن احتفظ بالصالة الرياضية. |
| Tekrar. salonda olmalısın. | Open Subtitles | ثانيةً، على الأغلب أنّك بالصالة الرياضية |
| Ayrıca Kuzmenko, bu görüşmeleri salonda olmadığı zamanlarda yapmış. | Open Subtitles | إنّه ليس عضواً بالصالة الرياضيّة، وهي المرّة الوحيدة التي أجرى فيها المكالمات. |
| Bütün kutularım koridorda. Lanet kapıyı açamıyorsun. | Open Subtitles | صناديقي بالصالة لا يمكنك الدخول من الباب |
| Terminalde bir patlama oldu. | Open Subtitles | لقد كان هناك انفجار بالصالة |