| tesadüfen, amirimiz 70'li yılların sonlarına doğru Tahran'da onunla temas kurmuş. | Open Subtitles | بالصدفه المدير كان لهُ تعاملات معه فى طهران فى آخر السبعينات |
| Binadaki çalışman tesadüfen mi oluştu sanıyorsun? | Open Subtitles | هل تعتقد ان عملك بالابنيه جاء بالصدفه ؟ ؟ |
| Benim yapmak istediğim şeyi yaptılar ama tesadüfen. | Open Subtitles | انهم افسدوا الثغره التي كنت سأدخل منها ، اكتشفوها بالصدفه |
| Öbür gün yanlışlıkla kutuları değiştirdik. | Open Subtitles | لقد تبادلنا الأجهزه بالصدفه عندما ارتطمنا ببعض ذلك اليوم |
| yanlışlıkla elim şeye çarptı, bilirsin ve kapandı. | Open Subtitles | ضغطت بالصدفه على الشيء لذا, كما تعلم, اغلق |
| tesadüf diyemeyeceğimiz kadar kişi öldü. | Open Subtitles | هناك العديد من الاشخاص يظهر غيابهم بالصدفه |
| Orada koridorlarda kayboldu ve bu muhabirle karşılaştı kazayla. | Open Subtitles | و هناك فقد طريقه فى المبنى ...و قابل ذلك المراسل بالصدفه... |
| Ben neden bu grubu tesadüfen duyduğumu bilmek istiyorum. | Open Subtitles | أنا أريد أن أعرف كيف لي أن أعرف عن هذه المجموعه بالصدفه |
| Bakın tesadüfen, hiçbir şey yapmaz ve ve hiçbir yere gitmezken kime rastladım. | Open Subtitles | انظر من قابلتها بالصدفه عندما كنت لا افعل شيء عندما لم اكن ذاهبه الي اي مكان |
| Programına tesadüfen denk geldim ama o günden beri hep dinliyorum. | Open Subtitles | نغمت به بالصدفه والآن أنا معجب به |
| tesadüfen hırsızların lanet minibüsünün arkasına saklanmışım. | Open Subtitles | و اختبأت بالصدفه في مؤخره شاحنه لعينه |
| Eğer Anubis tableti tesadüfen bulsaydı benim yaptığım hatanın aynısını yapmayacaktı. | Open Subtitles | إذا وجد * أنوبيس * اللوح بالصدفه , الإحتمال هو لن يقوم بنفس الخطأ الذى فعلته |
| Sonra tesadüfen ailesi ortaya çıktı ve, | Open Subtitles | ومن ثم ظهر والداه بالصدفه وقالوا |
| Baba, yanlışlıkla hesabına para yatırmışsın. | Open Subtitles | لقد أودعت مبلغ من المال في حسابي بالصدفه |
| Baba, yanlışlıkla hesabına para yatırmışsın. | Open Subtitles | لقد أودعت مبلغ من المال في حسابي بالصدفه |
| Bence 10,000 dolarımızı bankaya yatıralım ve sonra bana "yanlışlıkla" otobüs çarpsın ve hip-hop türüne özel plak şirketi kuralım. | Open Subtitles | أقول بأن نتسثمر أموالنا في شيء كبير وبعد ذلك بالصدفه أتعرض للدهس من قبل حافله و من ثم نبدأ بمشرونا الخاص بنا |
| Geçen sene yanlışlıkla aşırı doz alınca ben de yatmıştım orada. | Open Subtitles | لقد كنتُ هناك العام الماضي بعدما أخذت جرعة زائده بالصدفه |
| Geçen sene yanlışlıkla aşırı doz alınca ben de yatmıştım orada. | Open Subtitles | لقد كنتُ هناك العام الماضي بعدما أخذت جرعة زائده بالصدفه |
| Bay Jingles tesadüf eseri böyle oldu. | Open Subtitles | أعتقد إن السيد جينجلز حدثت له بالصدفه. |
| Ne o ne de bu tesadüf değil. | Open Subtitles | تلك ليست بالصدفه ولا هذا ايضا |
| Marshall kazayla kafasının bir kısmını tıraş etti. | Open Subtitles | مارشال بالصدفه حلق جزء من رأسه. |