| 20 yıldır Howard'ın yanında aile danışmanı, avukat, hesap uzmanı ve bir sadist. | Open Subtitles | مستشار بالعائلة والقائم باعمالها ومحاميها والسادي لا احد يعلم ما يفعل هذا الرجل |
| İnsanlar COVID virüsü hakkında endişe duyuyorlar bu nedenle semptomlar için gerginler ve ön hatlardaki aile için endişeliler. | TED | يشعر الأشخاص بالقلق إزاء كوفيد، ومضطربون جداً من الأعراض وهم مهتمون بالعائلة في الأساس. |
| Ve cenaze aileye ulaştı, sonra tabutla birlikte morga gittiğinden eminiz. | Open Subtitles | و بيت الجنازة سيتصل بالعائلة ليتأكد بأن النعش سيذهب إلى المشرحة |
| ailenin kişisel manevi danışmanı, hastalarına başarısızlıklarını hatırlatmak ve onları manevi gelişime teşvik etmek için o resmi kitaba çizmiş olabilir. | TED | على الأرجح، رسم المستشار الروحي الخاص بالعائلة هذه الصورة في الكتاب لتذكير عملائه بإخفاقاتهم وتشجيع نموهم الروحي. |
| Anladım, aracı. ailede bir sürü aracı vardı! | Open Subtitles | نعم وسيط أو طرطور كان هناك الكثير منهم بالعائلة |
| İşten kalan zamanlarda ailesiyle ilgileniyordu,.. ...kendine zaman ayırabiliyor muydu? | Open Subtitles | بغض النظر عن العمل الآن والاعتناء بالعائلة |
| Anne mücadele etmekten vazgeçtiyse, aileyle kim ilgileniyordu? | Open Subtitles | الأم إستسلمت من المعركة من كان يهتم بالعائلة ؟ |
| Sizi tutmayayım, Komiserim, ama en kısa zamanda aile fertleriyle görüşseniz iyi olur. | Open Subtitles | انا لن اعطلك ايها المفتش, ولكنى اقترح ان تقوم بالأتصال بالعائلة باسرع ما يمكنك |
| Şimdi atabileceğimiz bir aile üyemiz var. | Open Subtitles | لم نواجه مشكلة مع فرد بالعائلة يمكننا الإستغناء عنه |
| Utanç dolu bir aile sırrının ortaya çıkmasını istemeyiz, değil mi? | Open Subtitles | لا أريد أن يعرف أحد أي أسرار محرجة بالعائلة |
| Hayır, aile ile alakalı. | Open Subtitles | كلا , إنّه متصل بالعائلة نفسها إذن ما ذا تظن ؟ |
| Oh, sadece biraz iş bırakıp, detayları gözden geçiriyoruz, aile ile tanışıyoruz. | Open Subtitles | أنجز بعض الأعمال فحسب أخذ فكرة عن العملية ألتقي بالعائلة |
| İsmen o patron olsa da aileye artık ben bakıyorum. | Open Subtitles | الإعتناء بالعائلة يقع على عاتقي حتّى لو كان رئيساً بالإسم فقط |
| Şey, benim için çok zor bir gündü ve aileye ulaştığı için ona teşekkür etmek istedim. | Open Subtitles | لقد كان يوماً شاقّاً, وأردت ان أشكرها لاتصالها بالعائلة |
| Evet doğru, tamponlar vardı. ailenin dolu tamponu vardı. | Open Subtitles | نعم وسيط أو طرطور كان هناك الكثير منهم بالعائلة |
| Anladım, aracı. ailede bir sürü aracı vardı ! | Open Subtitles | نعم وسيط أو طرطور كان هناك الكثير منهم بالعائلة |
| Ama bazılarımız öylece oturup, ailesiyle birlikte sessiz sinema oynamaktan keyif alır. | Open Subtitles | لكن البعض منا يحب الجلوس والتمتع بالعائلة ، ولعب لعبة الأحاجي |
| Annem öldüğünden beri, aileyle o ilgilenir. | Open Subtitles | منذ وفاة والدتنا وهي تحاول الإعتناء بالعائلة |
| Ailedeki herkes muhteşem ve gizemli bir hazine olduğunu bilir. | Open Subtitles | جميع من بالعائلة كانوا يعرفون بأنّ هناك كنزاً أسطورياً عظيماً |
| Bir Aileyi yükseltmek ne gerekiyorsa en iyi şekilde yaptı ve kıt kanaat geçindiği küçük çiftliği buradan fazla uzakta değil. | Open Subtitles | ما كان يفعله هو النهوض بالعائلة وكان يحاول العيش مع فقرة في حقل صغير بعيد من هنا |
| Benim gibiler çoğalmasın diye... bir ailem olmasını da istemedim. | Open Subtitles | و ليس لي رغبة بالعائلة لكوني لا أريد ان انجب الكثير مثلي |
| Ailesi kendisini reddetti ve kraliyet ailesine büyük utanç getirmekle suçladı. | TED | تبرأ منه والداه واتهماه بأنه ألحق العار بالعائلة الملكية. |
| Daha fazla aileme ve resme katlanacağımı zannetmiyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد أن بإمكاني الإعتناء بالعائلة والرسم الآن |
| Biz doğuştan karnavalcıyız, baba. Keşke Ailene bağlı olmasan. | Open Subtitles | نحن عمال كرنفال بالفطرة يا أبي لو كنا فقط تقيدنا بالعائلة |
| Hayır, bunu aileden kimseyse söyleyemeyiz. Kimseye. | Open Subtitles | لا , لا يمكننا أن نخبر أحد بالعائلة لا أحد |
| İşimi elimde tuttum. arkadaşlarla ve ailemle çevrelendim. | Open Subtitles | سأحافظ على عملي وأنا محاط بالعائلة والأصدقاء |
| Ailemize gerçekten değer veriyorsan, bunu yapmazsın. | Open Subtitles | ان كان هذا يتعلق بالعائلة فلن تقوم بهذا |