"بالعدول" - Translation from Arabic to Turkish

• işten
• çalıştı
• konuşmaya
• önemli olmadığını

Bu işten kendimi her vazgeçirişimde çıkıp işi çok kolaymış gibi gösterebiliyorsun.
كلما أقنعت نفسي بالعدول عن الأمر تظهر أنت بالصورة فجأة

Rod, sizden Blowtorch'un, biz sendikalaşma için bir dava hazırlayana kadar hiçbir çalışanını işten atmaması için bir emir vermenizi istiyoruz.
رود، نحن نطلب إجبار بلوتورش بالعدول عن فصل أي موظف حتى يحين وقت استعدادنا لتقديم أوراق تشكيل النقابة

O zaman seni konuşarak bu işten vazgeçiremeyecek miyim?
إذاً ألا يمكن أن أقنعك بالعدول عن ذلك ؟

- Ben onu vazgeçirmeye çalıştı. - Paige, ölebilirdi.
لقد حاولت أن أقنعها بالعدول عن الأمر بايدج ، لقد كان من الممكن أن تموتي

Buraya ofisinizi dava etmem hakkında konuşmaya geldiysen hiç zahmet etme.
إذا أنتي هنا أَنْ تُقنعَنيِّ بالعدول عن مُقَاضاة مكتبِكِ، لا تهتمي.

Dinleyin, bunun önemli olmadığını söyleyemezsiniz, tamam mı?
اسمع ، لا يمكنك أن تقنعني بالعدول عن ذلك ، حسنا ؟

Bu işten yırtması için onunla konuşmalıyız.
نحن يَجِبُ أَنْ نُقنعَها بالعدول عنه.

Onu bu işten uzak tutmaya çalıştım ama aklında bir şeyler olduğunda...
حاولتُ إقناعها بالعدول ...عن هذا و لكن في اللحظة التي ...تدخل فكرة ما رأسها

Neyse ki, Frank beni bu işten vazgeçirdi.
(فرانك) أقنعني بالعدول عن ذلك

Anneme tıp fakültesine gitmek istediğimi söylediğimde beni vazgeçirmeye çalıştı.
عندما أخبرت أمي أني سأذهب إلى مدرسة الطب . . حاولت إقناعي بالعدول عن هذا

Kendini kaybetti ve bize yalvarmaya başladı yapmamamız için. Bizi durdurmaya çalıştı.
فقد عزمه وراح يتوسّلنا ألّا نرديه محاولًا إقناعنا بالعدول.

Sanırım bir yanı beni vazgeçirmeye çalıştı.
أعتقد أنها كانت تريد نوعاً ما أن تقنعني بالعدول عن رأيي ؟

Gelecek sefer daha yüksek sesle konuşmaya çalışmış.
لقد حاول اقناعه بالعدول عن المشروع اسمعوا بانك آذى روبن

Buraya arakdaşlarımızı öldürmemen için konuşmaya geldim yardıma değil.
جئت لإقناعك بالعدول عن قتل أصدقائنا، لا لمعاونتك.

Dinleyin, bunun önemli olmadığını söyleyemezsiniz, tamam mı?
إستمع ، لا يمكنكم إقناعي بالعدول عن ذلك ، حسناً ؟

Bunun önemli olmadığını söyleyemezsiniz.
ولا يمكنك اقناعي بالعدول عن ذلك

Bunun önemli olmadığını söyleyemezsiniz.
ولا يمكنك إقناعي بالعدول عن ذلك