| Benden bir fincan Ballı çay yapmamı istediler. | Open Subtitles | .. عندما طلبا مني أن أصنع لهما الشاي بالعسل |
| Sonra Ballı bademli krem. | Open Subtitles | بعد ذلك أستخدم صنفرة للجسم بالعسل و اللوز |
| Lavanta ve Ballı. İster misin? | Open Subtitles | إنه بالعسل و أزهار اللافندر، أترغبين بالقليل ؟ |
| Koyu kahve, sıcak süt, peynirle birlikte iki dilim Alman ekmeği, ...bal ve bir dilim kızarmış ekmek. | Open Subtitles | قهوة ، حليب ساخن، إثنان شرائح الخبز الألماني بالجبن واحدة من شرائح التوست بالعسل |
| Sana bal katılmış çay getirdim. Boğazını iyileştirir. | Open Subtitles | أحضرت لك كوب الشاي بالعسل سيحسن إلتهاب حنجرتك |
| Işılda ev ve bademleri balla doldur... | Open Subtitles | دع البيت يشرق بلمعانه ويملأ اللوز بالعسل |
| Işılda ev ve bademleri balla doldur... | Open Subtitles | دع البيت يشرق بلمعانه ويملأ اللوز بالعسل |
| Onlara Fıstık Ezmeli Turta'yla Ballı Ananaslı Turta'dan getir lüfen, Harley. | Open Subtitles | إنهم سيأخذو فطيره زبده الفول السوداني وفطيره الأناناس بالعسل |
| Ailemi Ballı jambonla nasıl koruyabilirim ki? | Open Subtitles | كيف يفترض بي أن أحمي عائلتي بخنزير مصقول بالعسل ؟ |
| Sanırım birisi iki paket Ballı fıstığı hak etmiş. | Open Subtitles | حسنا أنا أعتقد أن أحدهم يستحق كيسين من الفستق بالعسل |
| [Gülfem] Yatmadan Ballı süt içelim mi sultanım? | Open Subtitles | هل نشرب بعض الحليب بالعسل قبل النوم، مولاتي السلطانة؟ |
| Annem muhteşem Noel hazırlığı yapar. Hmm. Harika Ballı çörekler, | Open Subtitles | أنها تعد طبخات ممتازة للعيد أعددت لحماً مطهياً بالعسل |
| 68 yaşındayım, Ballı su ve gün ışığıyla yaşayamam. | Open Subtitles | انا 6 اقدام و8 بوصات لا استطيع العيش بالعسل والماء وضوء الشمس |
| Bana bal soslu kızarmış tavuk ve koyu bir kahve getir. | Open Subtitles | اعطينى بعضا من هذا الدجاج المقلى المغطى بالعسل وكوب قهوة |
| Üşütme sakın. Bir bardak süt iç içine biraz bal koy. | Open Subtitles | . أحذر من البرد . إشرب حليباً ساخناً بالعسل |
| Üşütme sakın. Bir bardak süt iç içine biraz bal koy. | Open Subtitles | . أحذر من البرد . إشرب حليباً ساخناً بالعسل |
| Belki daha sonra, beni bir karınca yuvasına bağlar ve cinsel organlarıma bal sürersin. | Open Subtitles | لربّما بعدها يمكنّك ربطني بجانب وتغطي عضوي بالعسل كثيب النمل |
| Appa onu yalasın diye üzerine bal dökmüş olabilir. Bu numaralara karnım tok. | Open Subtitles | ربما غطى نفسه بالعسل أو شيء ما ليلعقه أبا الحيلة هذه لن تنطلي عليّ |
| Haplarını sık sık çay ve balla almak istediklerini söylerlerdi. | Open Subtitles | لطالما قالا أنهما يريدان تناول الحبوب مع الشاي بالعسل |
| -Noel arifesi akşamı için balla pişirilmiş jambon almaya gitti. | Open Subtitles | لقد ذهبت لتأتي بلحم مطبوخ بالعسل لعشاء ليلة عيد الميلاد المجيد |
| "O amını balla doldursan bile sikmem seni." | Open Subtitles | يمكنكِ أن تملأي مهبلِك بالعسل وسأظل غيرَ راغبٍ في مضاجعته |