| Yani burada, gerçeklikte, bir olay üzerinde çalışmaya başladınız ve aniden orada, rüyanızda da, başka bir olayda çalışmaya başladınız. | Open Subtitles | إذن أنتَ تبدأ بالعمل على قضية معينة هنا في الواقع, ثم فجأة تبدأ بالعمل على قضية أخرى هنالك في أحلامكَ |
| Yani burada, gerçeklikte, bir olay üzerinde çalışmaya başladınız ve aniden orada, rüyanızda da, başka bir olayda çalışmaya başladınız. | Open Subtitles | إذن أنتَ تبدأ بالعمل على قضية معينة هنا في الواقع, ثم فجأة تبدأ بالعمل على قضية آخرى هنالك في أحلامكَ |
| Sonra sinekler üzerinde çalışmaya başlayınca bir şey oldu. | TED | وحدث شيء ما عندما بدأت بالعمل على الذباب. |
| Google bile bunun üzerinde çalışmaya başlıyor. | TED | حتى جوجل بدأ بالعمل على حل هذه المشكلة. |
| Askerlerin kendileri üzerinde çalışmak tartışmaya neden olabilir. | Open Subtitles | والآن العنصر البشري؟ بالعمل على الجنود أنفسهم من المحتمل أن يكون مثيراً للجدل |
| - Bunun üzerinde çalışmaya devam et. - Tamamen tahrik edici! | Open Subtitles | ـ أستمر بالعمل على هذا ـ إنه تماماً تحريضي |
| Hâlâ gençken başladığı aynı problem üzerinde çalışmaya devam ediyordu. | Open Subtitles | استمر بالعمل على نفس المشكلة .التى بدأ بالعمل عليها كشاب صغير |
| Tamam, sadece büyü unutmak ve tekrar bu iksir üzerinde çalışmaya başlayalım. | Open Subtitles | حسناً ، دعونا ننسى التعويذة ونبدأ بالعمل على الجرعة مجدداً |
| Phillip'in yorumları, Erik'i bir sonraki romanı üzerinde çalışmaya teşvik edecekti. | Open Subtitles | - أنا؟ تعليقات فيليب تلهم إريك للإستمرار بالعمل على روايته القادمة |
| Yani burada, gerçeklikte, bir olay üzerinde çalışmaya başladınız ve aniden orada, rüyanızda da, başka bir olayda çalışmaya başladınız. | Open Subtitles | إذًا، فأنت تبدأ بالعمل على قضية هنا في الواقع، ثمّ فجأة تعمل على قضيّةٍ أخرى، هناك في حُلمك |
| Yani burada, gerçeklikte, bir olay üzerinde çalışmaya başladınız ve aniden orada, rüyanızda da, başka bir olayda çalışmaya başladınız. | Open Subtitles | لذا تبدأ العمل فى قضية هنا فى الواقع ثم فجأه تبدأ بالعمل على قضيه اخرى هناك فى احلامك |
| Yani burada, gerçeklikte, bir olay üzerinde çalışmaya başladınız ve aniden orada, rüyanızda da, başka bir olayda çalışmaya başladınız. | Open Subtitles | إذن, أنتَ تبدأ بالعمل على قضية معينة هنا في الواقع ثم فجأة أنتَ تبدأ بالعمل على قضية أخرى هنالك في أحلامكَ |
| Yani burada, gerçeklikte, bir olay üzerinde çalışmaya başladınız ve aniden orada, rüyanızda da, başka bir olayda çalışmaya başladınız. | Open Subtitles | لذا تبدأ العمل فى قضية هنا فى الواقع ثم فجأه تبدأ بالعمل على قضيه اخرى هناك فى احلامك |
| Yani burada, gerçeklikte, bir olay üzerinde çalışmaya başladınız ve aniden orada, rüyanızda da, başka bir olayda çalışmaya başladınız. | Open Subtitles | إذن تبدأ العمل على قضية معينة هنا في الواقع, ثم فجأة تبدأ بالعمل على قضية أخرى هنالك في أحلامكَ |
| Yani,liste üzerinde çalışmaya devam. | Open Subtitles | في غضون ذلك، استمرّوا بالعمل على القائمة. |
| Herkes seçeceği şarkıları paylaşsın ve üzerinde çalışmaya başlasın. | Open Subtitles | حسناً، فل تنقسموا وإبدأوا بالعمل على إختيار أغانيكم. |
| Miles, Teksas'ta çaldığın o folk motifi üzerinde çalışmaya başla. | Open Subtitles | مايلز , إبدأ بالعمل على تلك الموسيقى الريفيه التي كنت تعزفها في تكساس |
| Neyse ki, Kireneli Callimachus, türünün ilk örneği olan ve kütüphanenin içeriğini gösteren 120 ciltlik panolar hazırlayarak bir çözüm üzerinde çalışmaya başladı. | TED | لحسن الحظ، قام باحث يدعى كاليماخوس من مدينة قورينا بالعمل على حل، فقد صنع ما يسمى اللوحات، وهو فهرس لمحتويات المكتبة مكون من 120 مجلد، الأول من نوعه. |
| O yüzden bugün, rahatlama yolunda size yardımı olacak bazı teknikler üzerinde çalışmak istiyorum. | Open Subtitles | إذا اليوم أغرب بالعمل على بعض الأساليب أمل بأن يذهب البعض لتحقيق ذلك |
| Bütün birlik bu dava üzerinde çalışmak istedi. | Open Subtitles | حسنا,المخفر بأكمله رغب بالعمل على القضية |
| Lois, bende senin kadar bu fotoğraf üzerinde çalışmak istiyorum ama daha Chole' den bir haber alamadık. | Open Subtitles | لويس)، أريد البدء بالعمل على) هذه الصورة قدر ما تردين |