| Bu pislikten sonra kim bizimle iş yapacak? | Open Subtitles | من الذي سيرغب بالعمل معنا بعد هذه الفوضى ؟ |
| Ama yine de,bizimle iş birliği yapmak zorundasın. | Open Subtitles | ولكن للمرّة الثانية، لستَ مجبراً على القيام بالعمل معنا. |
| - Bunu kim söyledi? Normalde bizimle iş yapan iki Flaman tüccar. | Open Subtitles | إثنان من التجار الفلمنيكيين الذين يقومون عادة بالعمل معنا |
| Bizimle çalışmaya ikna etmeye çalışıyordum. | Open Subtitles | لقد حاولت إقناعه بالعمل معنا |
| Görünüşe göre Clegg bizimle çalışmaktan memnunmuş ve kaybettiğimiz zamanı ve masrafları karşılayamadığı için üzgünmüş. | Open Subtitles | كذلك (كليج) إستمتع حقاً بالعمل معنا, وهو آسف , أنه لايمكنه أن يسدد لنا لأجل الوقت والتكاليف |
| Ajan Perotta, bizimle çalışmaktan gerçekten hoşlandı. | Open Subtitles | العميلة (بيروتا) إستمتعت بالعمل معنا حقاً |
| bizimle iş yapmayacaklar. | Open Subtitles | لن يقومون بالعمل معنا |